Sizler için yine uzun ama faydalı bir liste hazırlamaya çalıştım. Kendinize bugün biraz vakit ayırın ve hepsini okuyun isterim. Tabi asıl istediğim ise okuduktan sonra bunları hayata geçirmeniz. O yüzden hiç vakit kaybetmeden hemen başlayalım 😊

  1. Altın kural. Hata yapmaktan korkmayın ve kendinize güvenin. İnsanlar, hatalarınızı ancak sizi duyduklarında düzeltebilirler.
  2. Kendiniz için bir İngilizce çevresi yaratın. Diğer bir deyişle , kendinizi pasif olarak da öğrenebileceğiniz tamamen İngilizce konuşulan bir ortama koyun. Öğrenmenin en iyi yolu konuşmaktan geçer.
  3. Her  gün pratik yapın. Bir çalışma planınız mutlaka olsun. Haftada ne kadarlık bir zamanı İngilizce ile  geçireceğinize karar verin. Bir rutin oluşturun.
  4. Ailenize ve arkadaşlarınıza çalışma planınızdan bahsedin. Eğer sizin hedeflerinizi bilirlerse , sizi çalışmaya zorlayabilir ve olumlu tavsiyeler verebilirler.
  5. 4 temel beceri de pratik yapmanız lazım : Okuma, Yazma, Konuşma ve Dinleme. Hepsini  geliştirmek için bu alanlara özel çalışma şekilleri planlayın.
  6. Öğrendiğiniz yeni kelimelerden oluşan bir defter tutun. Bu kelimeleri cümleler içinde kullanın ve konuşurken en az 3 kez söylemeye çalışın.
  7. İnsan en iyi öğretirken öğrenir. Bu yüzden kendi öğrencilerinizi bulun ve o gün çalıştığınız bir konu veya kelimeyi bu  kişilere öğretin.
  8.  Kelimeleri liste halinde öğrenin ve birbirleri ile ilişkilendirmeye çalışın. Örneğin bir gün İş İngilizcesi kelimelerini çalışırken bir gün seyahat sırasında kullanabileceğiniz kelimeleri çalışıp bolca cümle kurun.
  9. Vücut saatinizi öğrenin ve ona göre çalışın. Eğer sabah insanı değilseniz, öğleden sonra çalışabilirsiniz.
  10. Gün içinde çok kullandığınız Türkçe cümleleri, İngilizceye çevirin ve içinizden de olsa bu kalıpları bolca tekrar edin. Tabi çevirdiğiniz cümlelerin doğruluğunu mutlaka ve mutlaka kontrol edin. Bununla ilgili olarak da daha önce paylaştığımız Ludwig.guru’nun nasıl kullanıldığına buradan göz atabilirsiniz.
  11. Çalıştığınız herhangi bir konu ile ilgili testler çözün ve nerede olduğunuzu kendinize de gösterin. Eksiklerinizi görerek ve bunları tamamlayarak ilerlemek sağlam bir alt yapı oluşturacaktır.
  12. Her zaman büyük resmi düşünün. İngilizcenin size kısa dönemde değil belki de 10 yıl sonra kazandıracaklarını hayal ederek yola çıkmanız, sizin için harika bir motivasyon kaynağı olacaktır.
  13. Koyacağınız hedeflerin uzun olmasının yanında ulaşılabilir de olması gerektiğine dikkat edin. Bu sayede odağınız hiç kaybolmayacaktır.
  14. Her ne kadar büyük resim desek de, buna ek olarak kısa vadeli hedefleriniz ve bunlara ulaştığınız zaman kendinize vereceğiniz ödülleriniz olsun. Örneğin 100 fiil öğreneceğim ve tatile çıkacağım gibi 😊
  15. Öğrenmeyi sizin için keyifli hale getirecek bir atmosfer yaratın zorunda olduğunuz için değil. İstediğiniz için öğrendiğiniz zaman daha çok şey öğreneceksiniz.
  16. Sizin için   en uygun olanı sadece siz bilirsiniz. Bu yüzden geçmişte sizin için hangi yöntemlerin başarılı olduğunu düşünün ve onlarla kalın.
  17. Nasıl öğrendiğinizi keşfedin. Ezberleyerek, okuyarak, konuşarak, özetleyerek veya diğer yöntemlerle olabilir. Örneğin , en iyi şekilde nasıl okuma yaptığınızı değerlendirin ve bu rutininiz haline getirin.
  18. Yardım almaktan çekinmeyin! Eğer bir şeyi anlamıyorsanız birine sormalısınız.   Öğretmeninizden, sınıf arkadaşlarınızdan veya arkadaşlarınızdan yardım isteyin.
  19. Review, Review, Review ! Geçmişte okuduğunuz veya çalıştığınız şeyleri gözden geçirmeye zaman ayırdığınızdan emin olun.
  20. Tek başına , sandalyeye oturup 30 dakikadan fazla çalışmak sizi yorar. Bunun yerine, düzenli molalar vermek , biraz temiz hava almak ve bacaklarınızı germek konsantrasyonunuzu artıracaktır.
  21. İngilizce seviyenizi çok hızlı bir şekilde yükseltmeye çalışmayın. Çünkü bu olmazsa hayal kırıklığına uğrar ve bu işten soğuyabilirsiniz. Bunun yerine bulunduğunuz seviyeyi en iyi hale getirin.
  22. Bol bol yabancı yayın izleyin. Belki biraz reklama girecek ama Netflix abonesi olun. Hatta Netflix yazısına tıklayarak nasıl İngilizce çalışacağınızı da görün 🙂
  23. Öğrenmenin en önemli parçalarından biri de duymaktır. Bunu yaparken Native Speaker dediğimiz yani İngilizce anadili olan kişilerle bir araya gelip onlarla konuşmak ve vakit geçirmek kulağınızı mutlaka geliştirecektir. Bir yerlere gitmek için zamanınız yoksa bu amaçla yapılmış uygulamalardan da faydalanabilirsiniz.
    Daha fazlası için buradan okumaya devam edebilirsiniz 🙂
  24. Seviyesine göre ayrılmış kitaplar okuyun. Bu kitaplar özellikle sizin seviyeniz için yazılmıştır. Aşama aşama bu seviyeyi yükselterek, günümüzün en popüler romanlarını orijinal dilinde okuyabilir hale gelebilirsiniz.
  25. Çocuk kitapları veya şarkıları da öğrenimin en başında benzersiz kaynaklardır. Hem görsel olarak sizi çekecek hem de kendinizi yeniden doğmuş hissetmenizi sağlayacaktır.
  26. Gazeteler “passive voice” örnekleri bulmak için başvurulabilecek en önemli kaynaklardır. Bir makaleyi okuyun ve edilgen cümleleri bulup bulamayacağınızı test edin.
  27. Bir kitap veya bir makaleyi önce genel olarak anlamak için okuyun. Her kelimeyi anlamak gibi bir endişeniz olmasın. Hedef olarak koyduğunuz sayfalar bittikten sonra geri dönün ve kelimelerin anlamlarına öyle bakın.
  28. Cümlede anlamadığınız bir kelime olduğunda şunu da yapabilirsiniz. Etrafındaki diğer kelimelere bakın. Size mutlaka bir ipucu vereceklerdir. Anlamı bu şekilde de tahmin edebilir ve cümleyi çözebilirsiniz.
  29. Kelimelerin köküne inmeye çalışın.
    Örneğin; unemployment : işsizlik  – employment : iş – employ : iş vermek gibi.
  30. Kesinlikle ön ek(prefix) ve son ek(suffix) konusuna hâkim olun. Bu şekilde kendi kelimelerinizi de üretebilir hale geleceksiniz.
  31. Her fırsatta kendinizi İngilizce ’ye maruz bırakın!
  32. Her şeyi birebir çevirmeye çalışmayın. İngilizce farklı bir dil ve haliyle kültür olduğu için , kültürü öğrenmeye odaklanın.
  33. Size bir soru. Araba kullanmayı sadece bir kullanım kılavuzu ile öğrenebilir misiniz ? İşte , İngilizce için de aynısı geçerlidir. Bir gramer kitabı , asla tek başına sizi konuşturmak için yeterli olmaz. Kaynak sayınızı ve çeşitliğinizi artırın ve hepsinde pratik yapın.
  34. Dilbilgisi öğrenmenin en doğal yolu konuşmaktan geçer. Aklınıza gelen herşeyi dilinizin ucuna getirin. Getiremiyorsanız da yardım alın 🙂
  35. İngilizce bir günlük tutun veya blog yazmaya başlayın. Günde birkaç cümle yazarak başlayabilirsiniz. Göreceksiniz belli bir süre sonra yazmadan duramayacaksınız.
  36. Yabancı şarkılar öğrenin, şarkı sözlerini ezberleyin ve hatta karaoke yapın 😊
  37. Kulaklığınız sürekli yanınızda olsun ve seviyenize uygun podcastler dinlemeye çalışın. Hatta hemen burada sizin için bir tane paylaşalım.
  38. İngilizce radyo kanallarını takip etmeye çalışın.
  39. Dinlediğiniz her şeyi yüksek sesli tekrar edip telaffuzunu ve kelimeleri duyun.
  40. Mutlaka İngilizce-İngilizce sözlükler kullanın. Bu sayede kelimenin doğru anlamı, kullanım yeri vb. Konulara çok daha iyi bir şekilde hakim olabilirsiniz.
  41. İngilizce öğrenmenin bir yaşı yoktur. Asla bu bahaneyi kullanmayın !
  42. İstediğiniz sonuçları alamıyorsanız, bunun nedeni yabancı dil konusunda kötü olmanız değil, henüz kendiniz için en uygun öğrenme şeklini bulamamanız olabilir. Aramaya devam edin 😊
  43.   Seviyenize    uyan kaynakları kullanın. Çok zor veya çok kolay metinler /dinleme egzersizleri kullanmayın. Size meydan ama sizi hayal kırıklığına uğratmayan malzemeler kullanın.
  44. Eğer bir cümleyi veya kalıbı sürekli kullanıyorsanız bunu değiştirmeye çalışın. Bunu yaparken Google’dan yararlanabilirsiniz. Hemen bir örnek arama da yazayım sizin için “Alternative ways to say “Good Bye”.
  45. Aksanını mükemmel yapmak için ekstra bir çaba sarfetmenize gerek yok. Aksanını korumak  kültürel   kimliğinin önemli bir parçasıdır. Hatta Çağrı Hocamız buna “Turklish” diye de bir isim verdi. Şunu da aklınızda bulundurun ; anadili İngilizce olan kişiler, aksanlı konuşulan İngilizceyi duymaktan hoşlanırlar 😉
  46. Birlikte kuvvet doğar ! Eğer bir arkadaşınız ile birlikte çalışırsanız bu  sizde daha da hızlı bir gelişme yaratacaktır.
  47. Seviyemiz yüksek olduğunda gelişmenin daha uzun sürdüğünü unutmayın. Genellikle en hızlı ilerleme yeni başlayanlarda görülür. Asla ve asla öğrenmediğinizi düşünmeyin.
  48. Eğer imkanınız varsa , belli bir temeli burada oluşturduktan sonra İngilizce konuşulan bir ülkede İngilizce kursuna devam edin.
  49. Eğer yurt dışında okuyorsanız, sadece kendi ülkenizden değil farklı ülkelerden gelen öğrencilerle de kaynaşın. Şunu asla unutmayın ki başta kulağa çok iyi gelse de kendi ülkenizden insanlarla ortak bir evde yaşamak size hiç bir şey kazandırmaz. Diğer ülkelerden insanlarla vakit geçirerek kültürel olarak da bir deneyimin keyfini çıkarırsınız
  50. Her şeyin ucuzu aslında günün sonunda en pahalısıdır. O yüzden kendinize nitelikli bir öğretmen bulun. Bunun için www.ingilizce.org ‘a danışabilirsiniz 😊