Üretim becerilerden olan yazma becerisi hayatımızda büyük bir öneme sahip. Peki İngilizce yazma becerilerinizi nasıl geliştirebilirsiniz? Bu yazımızda sizlere İngilizce yazma becerinizi geliştirecek 3 kolay yöntemden bahsedeceğiz. 

Sizinle paylaşacağımız bu üç ipucu İngilizce yazma becerinizi geliştirmenize yardımcı olacak ve daha iyi e-mail, essay, akademik makale yazacaksınız. Hatta bu üç yöntemle IELTS’in yazma ayağına bile hazırlık yapmış olacaksınız. 

Ne sıklıkla İngilizce yazıyorsunuz sorusuyla başlayalım. İngilizce yazma becerinizi geliştirmek için her gün mü, haftada bir mi yoksa ayda bir mi yazıyorsunuz? Sizinle paylaşacağımız bu üç yöntemi düzenli olarak yapmanız çok çok önemli. Bu yöntemlerden sadece birini değil, üçünü de düzenli olarak, belirli aralıklarla yapmanız ilerlemenize büyük katkı sağlayacaktır. 

Hadi o zaman yazma becerinizi geliştirecek bu üç önemli ipucu nedir bakalım:

1. Diğer İngilizce Yazılardan İlham Alın!

Yazma, özellikle de başka dilde yazma göz korkutucu olabiliyor. İngilizce yazarken pek çok şeyi aynı anda düşünmeniz gerekiyor, kullandığınız kelimeleri seçmeye çalışıyorsunuz, seçtiğiniz kelimelerin yazı dilinizin tonuna uygun olup olmadığına karar vermeye çalışıyorsunuz. Hatta dil bilgisi yapısını bile düşüne düşüne yazmanız gerekiyor. 

Bu sebeple esinlenip İngilizce yazmaya motive olmanız önem taşıyor. Peki nasıl esinleneceksiniz? Elbette okuyarak! Yazmayı hedeflediğiniz konu başlığıyla ilgili başkalarının yazmış olduğu örnek yazıları, makaleleri okuyun. Beğendiğiniz ve ileride yazmak istediğiniz yazıya benzer işleri okuyun. Tabi her şeyi okumak istemeyebilirsiniz. 

Eğer daha iyi  e-mail yazmak istiyorsanız, yazılmış olan örnek e-mailleri bolca okumalısınız. Akademik makale yazmada daha iyi hale gelmek istiyorsanız, daha fazla İngilizce makale okumanız gerekiyor. Daha iyi İngilizce blog yazmak istiyorsanız da İngilizce blog yazıları okumalısınız. Daha iyi essay yazmak, IELTS yazmada kendinizi geliştirmek istiyorsanız da daha fazla örnek essay okumalısınız. 

Kısacası ileride hangi tür yazı yazmada kendinizi geliştirmek istiyorsanız, o türden yazılar okuyun. Ne kadar çok örnek görürseniz, o kadar çok gelişirsiniz. Okuduğunuz içeriklerden ilham alın, kelimelere, dil bilgisine ve İngilizce olarak kendilerini nasıl ifade ettiklerine dikkat edin. Bu, sizin yazmak istediğiniz türdeki yazıya aşina olmanızı sağlar. Ve siz de okumuş olduklarınızdan beslenerek İngilizce yazma becerinizi güçlendirirsiniz.

Okumanızı yapıyorsunuz diyelim ve ileride yazacağınız türdeki içeriklere de kendinizi maruz bıraktınız. Peki bu yeterli mi, hayır! Sadece okuma yapmakla kalmamalısınız.

Okurken bir yandan da okumakta olduğunuz yazıyı neden sevdiğiniz üzerinde düşünün.

“Okuduğunuz yazı sizi neden içine çekti, kelime seçiminden mi etkilendiniz, dil bilgisinin kullanım şekli mi sizi kendine çekti yoksa kullanılan ton mu?” sorularını kendinize sorarak analiz etmeye odaklanın. Şu anda kendinize: okumakta olduğum metni nasıl analiz edebilirim diye sormuş olabilirsiniz. Öncelikle iyi analiz yapabilmeniz için okuduğunuz ya da tekrar okuyacağınız metnin çıktısını almanızı tavsiye ederiz. Böylece fiziksel olarak elinizde olan metindeki cümleleri çizebilir, kelimeleri rahatlıkla inceleyebilirsiniz. Eğer Kindle’ınız varsa bir şey diyemeyiz tabii ki ama internette okuduklarınızın üzerinden çizip gözden geçirmeniz biraz daha zor olabiliyor. Çünkü analiz etmek için yapmanızı isteyeceğimiz ikinci şey, metinde beğendiğiniz yerleri çizmeniz.

Metindeki herhangi bir kelimeyi, dil bilgisel bir yapıyı fosforlu kalemle çizebilirsiniz.

Hatta tüm paragrafı bile çizebilirsiniz. Ardından notlar alın, çizdiğiniz bölümlerin kenarına neden bu çizdiğiniz bölümleri sevdiğinize dair hatırlatmalarınız olsun. Bu sayede yazılarınız şekillendirirken nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini görürsünüz. Bazı yazarlar yazılarını hep aynı örgüde yazarlar, siz de notlar alarak İngilizce yazarken kendi örgünüzü oluşturabilirsiniz. 

İngilizce yazanların yaygın olarak kullandığı kelimelere ve dil bilgisi yapılarına dikkat edin ve siz de bu kelimeleri, cümle kalıplarını kendi yazınızda kullanmaya çalışın.

Bir başka deyişle taklit edin! Başarılı olduğunu düşündüğünüz yazılara benzer metinler oluşturmaya çalışın. Taklit etmekten kastettiğimiz birebir kopyalamanız değil elbette, cümle yapısını ve belli cümle kalıplarını kullanarak kendi yazınıza uygulamanız. Yeni öğrendiğiniz ve hoşunuza giden bir ifadeyi, cümleyi ya da sözü yazınızda kullanın.

İlk adımımız bu şekildeydi: kendimizi bolca içeriğe maruz bırakmak. Kendimizi geliştirmek istediğimiz yazı türündeki örgüyü kavrayıp analiz edip kendi orijinal yazımızda bunu kullanabilmek. Yazınızda kullanmak adına İngilizcede yaygın olarak kullanılan ve bilmeniz gelen Oxford 3000 kelime listesi yazımıza da göz atarak dağarcığınızı genişletebilir, listedeki çokça kullanılan kelimeleri yazınızda tercih edebilirsiniz. 

O zaman ikinci maddemize geçebiliriz:

2. Düzenli Olarak İngilizce Yazın!

İlk adımda çokça örnek okuyarak zihnimizi girdi ile doldurduk. Yazma becerimizi geliştirmek için bir de çıktı ortaya koymalıyız. Bu sebeple, eğer İngilizce yazmada iyi olmak istiyorsanız, yazmalısınız! Eminiz ki bu bilmediğiniz bir şey değil ve bunu söylemesi kolay : ) 

O halde yazma işini yapmak için önce bir plan yapın.

Başka bir dilde yazmanın ne kadar zor olduğunu bizzat yaşayarak gördüğüm için biliyorum, kelimeler aklınıza gelmez, cümleleri bağlayamazsınız gibi gibi… Basitçe, küçük kağıtlara notlar alarak yazma taslağınızı oluşturup yazınızı planlayabilirsiniz. Yazınızda yanıtlayacağınız soruya ve değineceğiz konuya uygun notlar yazın.

Notlarınızı alırken açık olun, neden yazdığınızı net bir şekilde aktaracak cümleler kurun.

Yazdıklarınıza açıklık kazandırmanın bir yolu, sorular sormaktır. Bu soruları sorduğunuzda  yazınız bu sorulara yanıt verir gibi olmalı. Örneğin: iş görüşmesi yapacağınız birine önümüzdeki hafta bir toplantı ayarlamak için bir mail yazıyorsunuz. Yazmadan görüşmeyi yapacağınız kişiye bahsetmeniz gereken noktaları düşünün. Mesela, toplantı için bir yer belirlemeniz gerekecek değil mi? O halde not olarak kendinize yazın: ona yer sormalıyım, zamanı sormayalım diye. Bu durumda planınıza What time will we meet? Where will we meet? şeklinde sorular ekleyebilirsiniz. Böylece, mailinizi de bu sorulara yanıt verecek şekilde düzenleyerek gönderirsiniz. Not alırken illa ki tam cümleler kurmak zorunda değilsiniz, anlayabileceğiniz kısa notlar işinizi görür. Hatta size yazınızda bahsedecekleriniz hakkında ipucu olabilecek anahtar kelimeler bile yardımcı olacaktır. 

Şimdi sıra yazdığınız notları kullanarak ortaya bir yazı çıkarmada!

Almış olduğunuz notlardan yola çıkarak bir paragraf oluşturabilirsiniz. Paragrafınızı oluştururken kuracağınız cümlelerinizi basit tutun. Tam olarak anlamadığınız, henüz içselleştiremediğiniz süslü kelimeleri, karmaşık dil bilgisi yapılarını kullanmayın. Yazınızı okuyacak kişilerin sizi daha iyi anlayabilmesi, yazınızdaki meseleyi kavrayabilmesi için daha açık ve anlaşılır kelimeler, cümle yapıları tercih edin. Tam olarak nasıl kullanacağınızı bilmediğiniz karmaşık dil bilgisi yapılarını ve anlamını bilmediğiniz ‘havalı’ kelimeleri kullanmanız sizi yanlışa götürür. E-mail yazıyorsanız muhatabınız sizi anlamaz. IELTS için yazmışsanız puanınız kırılır. 

Dil bilgisi sizi fazla endişelendirmesin.

Elbette dil bilgisi çok önemli, iletişimimizi dil bilgisi sayesinde gerçekleştiriyoruz ve dil bilgisini etkili bir şekilde nasıl kullanmamız gerektiğini bilmemiz lazım, hele de İngilizce yazıyorsak. Fakat İngilizce yazmaya yeni başlıyorsanız, dil bilgisini de basit tutun. Bildiğiniz zamanları ve yapıları kullanın. Bilmediğiniz zamanları ve yapıları kullanmayın. 

İlk odak noktanız yazmak olsun, ardından dil bilgisi becerilerinizi de geliştirirsiniz. Birinci yöntemde yazacağınız türle ilgili olarak örnek yazılar okuyun demiştik. Daha sonra da yazma aşamasından bahsetmeye başladık, okurken beğenip çizdiğiniz ve yazınıza dahil etmek istediğiniz ifadeleri yazma aşamasında ekleyebilirsiniz. Ama sakın birebir kopyalama yapmayın, yazdığınız içeriğe sizden bir şeyler muhakkak katın. Bu noktada gerçekten işe yaradığını düşündüğüm bir yöntemi size sunabilirim: yazdıklarınızı yüksek sesle okuyun! Yazdıklarınızı kulağınız duyduğunda üzerinde düşünün, bu cümleler sizi yansıtıyor mu, gerçekten vermek istediğiniz mesaj açık ve net mi diye. Eğer sözlükten alıp yazdığınız, sizi yansıtmayan cümleler varsa onları yazınızdan çıkarın. Bildiğiniz, doğruluğundan emin olduğunuz kelimelerden ve yapılardan vazgeçmeyin. 

Yazdıklarınızın doğruluğundan şüphe etmeniz ve kaygılanmanız gayet doğal, çünkü ikinci bir dilde, edinmek yerine öğrendiğiniz dilde bir şeyler üretiyorsunuz. Ama yüksek sesle okuduğunuzda kendi hatalarınızı kolayca fark edecek ve nasıl fark ettiğinize siz bile şaşıracaksınız. Yazdığınız e-maili ya da essayi bir sesli okuyun ve yazdıklarınıza kulak verin bakalım, yazdığınız her şeyi anlayabiliyor musunuz? Yeteri kadar açık mısınız? Yoksa yazdığınız kelimeler biraz karmaşık mı? Vermeniz gereken bütün bilgiyi yazınızda verebilmiş misiniz? Yazdıklarınızı okurken bir yandan da bu soruları kendinize sorun. Bu yönergeler sayesinde yazdıklarınızı okurken hatalarınızı bulup kendi kendinizi düzelteceksiniz. Unutmayın ki İngilizce konuşanlar dahi yazım dilinde hata yapabilirler. Kendi hatalarınızı fark edip düzelttiğinizde yazma becerinizin de iyileştiğini görürsünüz. Bununla birlikte kendi kendinize düzeltmelerinizi yapmanızın ardından üçüncü bir gözün de kontrolü size büyük ölçüde katkı sağlar. Yardım alabileceğiniz bir öğretmen veya arkadaşınız yoksa Grammarly ya da Trinka gibi yazma asistanlarını deneyebilirsiniz. 

3. İngilizce Yazmada İstikrarlı olun!

Amacımız yazma işini bir alışkanlık haline dönüştürmek. İngilizce yazmayı alışkanlık haline getirmek için sürekli ve düzenli olarak yazmak gerekir. Bir şeyi her gün yaptığınızda uzun vadede muhakkak gelişimi görürsünüz. 

İngilizce yazma yeteneğinizi geliştirme işi öyle bir günde başarabileceğiniz bir iş değil. İngilizce yazma becerinizi bir iki hafta içinde geliştiremezsiniz. Bu iş, hayat boyu sürecek bir eylem. Ana dilimiz olduğu halde Türkçe bir içerik yazarken bile sürekli olarak kendimizi geliştiriyoruz, değil mi! Her yazdığım blog yazısında yazılı iletişimle kendimi daha iyi ifade etmeye çabalıyorum. Türkçe olmasına rağmen yazımına defalarca baktığım kelimeler var, eminim sizin de vardır. Edebiyat derslerimizdeki kompozisyon derslerimizi düşünün, okudukça ve yazdıkça kendi dilimizde daha iyi yazılar çıkarıyorduk, öyle değil mi? O halde aynısını İngilizce yazma söz konusu olduğunda da yapmalı. 

Eğer İngilizce yazmada iyi olmak istiyorsanız, istikrarlı olup düzenli yazarak bunu alışkanlığa dönüştürmeniz gerekiyor.

Alışkanlığa dönüştürmek derken saatlerce oturup yazmanızı beklemiyoruz sizden, o kadar vaktiniz olsa yazar olurdunuz zaten : ) Düzenli olarak yaparsanız, her gün sadece on- on beş dakika İngilizce yazmanız ilerleme kaydetmenizi sağlayacaktır. 

Peki ama düzenli olarak yazma işini nasıl sağlayabilirsiniz? Tabii ki kendinize yazma hedefi belirleyerek… Örneğin, kendinize 2 ay boyunca her gün 10 – 15 dakika yazma hedefi koyun. Bunu her gün birine e-mail göndererek yapabilirsiniz. Günlük tutabilirsiniz, her gün günlüğünüze bir şeyler yazmanız sizi geliştirir. Tek bir gün bile sektirmeden bunu yapmayı deneyebilirsiniz. Lisede hem yazma becerilerimi geliştirmek için hem de yazdıklarımı kimsenin okuyup anlamasını istemediğimden günlüğümü İngilizce tutardım, hatta Almanca öğrenmeye başladığımda bunu Almanca yapmaya devam etmiştim. Bu sayede pek çok kelime öğrenmiş ve yazma konusunda kendimi geliştirebilmiştim. 

Siz de sizinle paylaştığımız bu üç yöntemi uygulayarak İngilizce yazma becerinizi geliştirebilirsiniz.

Bolca içerik tüketerek heybenizi doldurun ve tükettiklerinizden esinlenin, beslenin.

Heybenizdekileri çıkarıp üretim aşamasına geçin: yazın! Yazma işini düzenli ve istikrarlı bir şekilde yapmanız gerektiğini unutmayın. Bunun faydasını uzun vadede kesinlikle göreceksiniz. Üniversitenin ilk yılında yazma dersimizin ilk sınavından sağlık sorunlarımdan dolayı çok düşük bir not aldığım için bütünlemeye kalmıştım ve hazırlığımı yapmam gereken kısa zaman diliminde her gün bulabildiğim kadar iyi yazılmış essay okuyup sevdiğim kısımları alarak aynı konularda kendim essay yazmayı deniyordum. 5 okuyup 3 yazıyordum diyebilirim. Kısa sürede essayi türlerine göre nasıl yazmam gerektiğini, cümleleri nasıl yapılandırmam gerektiğini ve olay örgüsünü nasıl kurgulamam gerektiğini kavramış ve sınavımı geçmeyi başarmıştım. Benim hedefim bir ayda 90 alacak bir essay ortaya koymaktı, bu yüzden de daha yoğun bir şekilde çalışıp her gün yazma yaparak dilediğim notu alıp geçmiştim. Siz de kendi hedefinizi belirleyip bahsettiğimiz üç yöntemi kullanarak amacınıza ulaşabilirsiniz. 

İngilizce yazma becerilerinizi geliştirecek 3 yöntemden bahsettiğimiz yazımızın sonuna geldik. İngilizce yazma konusuyla ilgili olarak daha önceki yazılarımıza Writing kategorisinden ulaşabilir, sorunuz ya da uygulayıp yararlı olduğunu düşündüğünüz bir yöntem varsa yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz. Yazımızı okuduğunuz için teşekkür eder, sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz.