Telling the Time

Bu yazımızda günlük hayatta İngilizce konuşurken sıkça karşılaştığımız konulardan biri olan İngilizce Saatler konusunu aktardık. İngilizce saatlerin nasıl söylendiğini ve saatin nasıl sorulduğunu yazdık.

Öncelikle saati nasıl sorarız ona bakalım. Bir kaç şekilde saati sorabilirsiniz, biz en yaygın kullanılan üç soru türünü ele alalım:

  1. What is the time?
  2. What time is it?
  3. Could you tell me the time, please? / Bana saati söyleyebilir misiniz lütfen?

1 ve 2 numaralı sorular aynı anlama gelmektedir ve Türkçeye “Saat kaç?” şeklinde çevrilir. Saati sormak için yazmış olduğumuz sorular türetilebilir. Tıpkı dilimizde olduğu gibi dolaylı yollardan da saati sorabiliriz. Örneğin, Saatiniz var mı? diye sorduğumuzda muhatap olduğumuz kişi aslında zamanı öğrenmek istediğimizi anlar. Aynı şekilde bu soruyu İngilizcede de benzer şekilde “Do you have a watch?” diye sorabiliriz. 

Biz yazımızda sıkça duyabileceğiniz üç soruya yer verdik.

Saatleri söylemeye geçmeden önce saatlerle ilgili bazı kelimelere bakalım. Bu kelimeler, saatleri yazıp söylerken işimizi kolaylaştıracaktır.

  • o’clock: saat anlamına gelen bu ifadeyi tam saatlerde kullanırız.
  • half: buçuk, yarım anlamına gelir.
  • quarter: çeyrek 
  • past: geçe, geçiyor
  • to: kala, var

Şimdi geçelim saatleri nasıl söyleyeceğimize. Saatler altı temel biçimde ifade edilebilir. Her biri için sizlere örnek cümleler yazdık.

  • 09:00 → It’s nine o’clock. / Saat dokuz.

Vermiş olduğumuz bu örneği kısaltarak It’s nine. şeklinde de ifade edebiliriz. İlla ki “o’clock” ifadesini kullanmak zorunda değilizi. cümlemizin anlamında herhangi bir değişiklik olmayacaktır. Tam saatleri yukarıdaki örnekte olduğu gibi ifade ederiz.

O halde, bir sonraki örneğimizde buçuklu saatleri ele alalım:

  • 09:30 → It’s half past nine. / Saat dokuz buçuk.

Saat dokuzu otuz dakika geçmekte olduğu için buçuklu saatlerde “geçe, geçiyor” anlamlarına gelen “past” kelimesini kullanırız.

Dilerseniz şimdi de çeyrekli saatleri nasıl söyleyeceğimize bakalım.

  • 09:15 → It’s quarter past nine. / Saat dokuzu çeyrek geçiyor
  • 08:45 → It’s quarter to nine. / Saat dokuza çeyrek var
  • 09:25 → It’s twenty five past nine. / Saat dokuzu yirmi beş geçiyor.
  • 08:50 → It’s ten to nine. / Dokuza on var.

               It’s fifty past eight. / Sekizi elli geçiyor.

Saatleri bu şekilde ifade ederken It’s yapısının ardından önce dakikayı dile getiririz. Dakikanın ardından geçiyor mu yoksa kala mı diyeceğiz ona bakıyoruz. En son da saati ekler ve böylece saatleri söylemiş oluruz. 

Tıpkı Türkçedeki gibi saatleri söylemenin bir başka yolu daha var. Gelin birlikte bir de ona bakalım, saatleri dijital olarak nasıl ifade ederiz görelim:

Yine belirtmiş olduğumuz aynı saatler üzerinden gidelim.

  • 09:30 → Nine thirty. / Dokuz otuz.
  • 09:15 → Nine fifteen. / Dokuz onbeş.
  • 08:45 → Eight forty-five. / Sekiz kırk beş.
  • 09:25 → Nine twenty-five. / Dokuz yirmi beş.
  • 08:50 → Eight fifty. / Sekiz elli.

Size saat sorulduğunda, bu iki yoldan hangisini dilerseniz ve kendinize daha yakın hissederseniz kullanabilirsiniz. Ama siz sorduğunuzda size verilen yanıtı anlayabilmek adına ikisini de öğrenmenizde fayda var.

Şimdi de örnek cümlelerimize bakalım:

  • 08:10 → It’s ten past eight. / eight ten.
  • 05:30 → It’s half past five. / five thirty.
  • 07:45 → It’s quarter to eight. / seven forty-five.
  • 03:50 → It’s ten to four. / three fifty.
  • 10:55 → It’s five to eleven. / ten fifty-five.

*İngilitere’de de Amerika’da da genellikle 12’li saat sistemi kullanıldığından saatleri bu şekilde ifade ediyoruz. Peki sabah mı akşam mı nasıl anlayacağız derseniz,

  • eğer sabah saatleri olduğunu söylemek istiyorsanız: in the morning,
  • akşam saatleri olduğunu belirtmek içinse: in the evening ifadelerini kullanabilirsiniz.

Bununla birlikte a.m ve p.m ifadeleri vardır. Bir de onlara bakalım hangisini ne zaman söyleyeceğiz:

  • Bunu kısa yoldan şöyle özetleyelim:

eğer saati çevirmeden olduğu gibi söyleyebiliyorsanız a.m

Örneğin: 08:00 → It’s eight a.m denildiğinde bu saatin gündüz vaktini ifade ettiğini anlıyoruz. Çünkü saati çevirme ihtiyacı hissetmedik.

08:00 → It’s eight p.m denildiğinde ise bu saatin aslında çevrildiğini 20:00 ı ifade ettiğini anlıyoruz.

İngilizce a.m ve p.m ne demek derseniz de şöyle açıklayalım:

a.m → ante meridiem yani öğleden önce,

p.m → post meridiem yani öğleden sonra anlamına gelir. 

  • 00.00 – 12.00 zaman dilimleri arasında a.m,
  • 12.00 – 00.00 zaman dilimleri arasında ise p.m kullanılır.

‘Telling the Time’ yazımız bu şekildeydi. İngilizce Saatler konusu ile ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Herkese iyi çalışmalar ve bol renkli günler diliyoruz.