Bu yazımızda sahiplik sıfatlarından onun anlamına gelen his ile ilgili cümleler olacak. Sahiplik sıfatlarına iyelik sıfatları da diyoruz. Kısaca hatırlatmak gerekirse, bu sıfatlar cümle içindeki nesnelerin kime ait olduğunu belirtirler. Dolayısıyla, sıfat olduklarından ismi nitelerler. Bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ya da bildiklerinizi tazelemek isterseniz, İngilizce İyelik Sıfatları Konu Anlatımımızı okuyabilirsiniz.

Bu yazımızda ise, erkekler için kullandığımız onun anlamına gelen his ile ilgili cümleler yer alacak. Daha önce konu anlatımını yaptığımız bu başlık altında örnek cümlelere yer vermek istedik. Böylece konuyu daha iyi pekiştireceğinizi temenni ediyoruz. Hazırsanız, his ile ilgili cümleler kuralım ve Türkçe anlamlarına birlikte bakalım!

  • James has sold his car. / James arabasını sattı.
  • He broke his leg skiing. / Kayak yaparken bacağını kırdı.
  • “Jo’s got a new boyfriend.” “Oh really? What’s his name?” / “Jo’nun yeni bir erkek arkadaşı var.” “Ah gerçekten mi? Adı ne?”
  • The bull tossed his horns. / Boğa boynuzlarını bir yandan öbür yana şiddetle salladı.
  • Paul clicked his fingers to attract the waiter’s attention. / Paul, garsonun dikkatini çekmek için parmaklarını şaklattı.
  • His house is out in the country. / Evi şehir dışında.
  • He sat quietly at his desk. / Sessizce masana oturdu.
  • I would like to read some of his essays. / Onun denemelerinden bazısını okumak isterim.

His Kelimesi ile İlgili Örnek Cümleler

  • He lost his job. / İşini kaybetti.
  • His eyes are blue. / Gözleri mavi.
  • His wife is French. / Karı Fransız.
  • He has his own room. / Kendi oda var.
  • He reached his goal. / Amacına ulaştı.
  • He shined his shoes. / Ayakkabılarını parlattı.
  • His dream came true. / Hayali gerçek oldu.
  • His shoes are brown. / Onun ayakkabıları kahverengi.
  • His speech moved us. / Konuşma bizi duygulandırdı.
  • I admire his talent. / Yeteneğine hayranım.
  • He found his parents. / Ailesini buldu.
  • His father was right. / Baba haklıydı.
  • He hurt his right hand. / Sağ elini incitti.
  • His story sounds true. / Hikayesi doğru gibi.
  • I acted on his advice. / Onun tavsiyesine göre hareket ettim.
  • Amy accepted his gift. / Amy onun hediyesini kabul etti.
  • Lily ironed his shirts. / Lily onun gömleklerini ütüledi.
  • Celine refused his offer. / Celine onun teklifini reddetti.
  • Thomas scrubbed his feet. / Thomas ayaklarını ovdu.
  • Daniel admitted his defeat. / Daniel yenilgisini kabul etti.
  • Marc has left his family. / Marc ailesini terk etti.
  • We agreed with his plan. / Onun planına uyduk.
  • We attended his funeral. / Onun cenazesine katıldık.
  • Is his sister a doctor? / Onun kız kardeşi doktor mu?
  • Do you know his name? / Onun adını biliyor musun?
  • David abuses his authority. / David yetkisini kötüye kullanıyor.

Örnek Cümleler

  • He doesn’t look his age. / Yaşını göstermiyor.
  • He neglected his duties. / Görevlerini ihmal etti.
  • Arthur stuck to his promise. / Arthur sözünü tuttu.
  • Jack will visit his uncle. / Jack amcasını ziyaret edecek.
  • Daniel admitted his mistakes. / Daniel hatalarını kabul etti.
  • Ali looks like his father. / Ali babasına benziyor.
  • Clark lost his movie ticket. / Clark sinema biletini kaybetti.
  • Jim put his room in order. / Jim odasını düzene soktu.
  • Gogol took off his overcoat. / Gogol paltosunu çıkardı.
  • We easily found his office. / Ofisini kolayca bulduk.
  • I forgot his phone number. / Telefon numarasını unuttum.
  • His uncle gave me his car. / Amcaona arabasını verdi.
  • His voice was soft. / Sesi yumuşaktı.
  • His students lined up outside his office to sit at his knee and receive his advice. / Öğrencileri ofisinin önünde diz çöküp onun tavsiyesini almak için sıraya girdiler.
  • He finished his speech by thanking his family, his community, his fellow firefighters for their support over the years. / Konuşmasını, ailesine, camiasına ve itfaiyeci arkadaşlarına yıllar boyunca verdikleri destekten dolayı teşekkür ederek bitirdi.
  • His deep and unconditional love for his family, including his dogs, was the joy of his life. / Köpekleri de dahil olmak üzere ailesine olan derin ve koşulsuz sevgisi hayatının neşe kaynağıydı.
  • On the weekend before his departure, Michael talked in an interview about his challenges and his disappointments. / Ayrılmandan önceki hafta sonu, Michael bir röportajda karşılaştığı zorluklar ve hayal kırıklıkları hakkında konuştu.

His iyelik sıfatı ile ilgili örnek cümlelere yer verdiğimiz yazımız bu şekildeydi. Bol İngilizceli günler geçirmeniz dileğiyle…