Bu zamanı derslerde ve kurslarda öğrenirken ‘Türkçe’de karşılığı olmayan zaman’ olarak duymuşsunuzdur. Aslında bu ifade doğru ancak bazı dilbilgisi kitaplarında Present Perfect Tense için ‘Yakın Geçmiş Zaman’ da denilmektedir. Peki ‘Yakın Geçmiş Zaman’ ile ‘Geçmiş Zaman’ arasındaki fark nedir? 

Öncelikle şunu söyleyelim bu zamanı tıpkı ‘Simple Past Tense’ Geçmiş Zaman gibi çevireceğiz. Nasıl ki geçmiş zamanda kurulmuş olan ‘I went to school’ cümlesini ‘Okula gittim’ şeklinde çeviriyorsak Present Perfect Tense ile kurulmuş olan ‘I have gone to school’ cümlesini de ‘Okula gittim’ şeklinde tercüme ediyoruz. Hiç endişe etmeyin birazdan Present Perfect Tense’de nasıl cümle kurduğumuzu da anlatacağız. Hadi o zaman öncelikli olarak bu zamanı nerelerde kullanıyoruz ona bakalım:

Present Perfect Tense’in Kullanımı:

  • Geçmişte gerçekleşen olayları zaman belirtmeden ifade ederken kullanılır.

Biliyorsunuz Simple Past Tense yani Geçmiş Zaman da geçmişte oluyor. Fakat Present Perfect Tense’de zaman belirtmiyoruz, bu çok önemli bir fark. Geçmiş zamanda olayın zamanı önemliyken Present Perfect Tense’de olayın kendisi önemli olduğundan Perfect Tense’de zaman belirtmiyoruz. Bu sebepten Simple Past Tense cümlesi kurduğumuzda ‘yesterday, in 1988, last year…’ gibi zaman ifadeleri kullanıyoruz. 

  • Yakın geçmişte gerçekleşmiş, etkisi devam eden olaylarda kullanılır.

‘I have broken my arm.’ cümlesini ele alalım. Bu cümle ‘Kolumu kırdım.’ anlamına gelmektedir, kolumu kırmışım ve bu olayın etkisi halen devam ediyor. Çünkü kolum alçıda ve ben bu olayın etkisini halen hissediyorum.

  • Hayat tecrübelerini ifade ederken kullanılır.

Bununla ilgili pek çok örnek vereceğiz ama fikir olması için şöyle Türkçe örnekleyelim: Hiç yurt dışına gittin mi? Hiç suşi yedin mi? Ben hiç çay içmedim. gibi hayattaki deneyimlerinize dair ifadeleri dile getirirken de Present Perfect Tense’i kullanacağız.

  • Henüz tamamlanmamış tekrarlanan olayları ifade ederken kullanılır.  

Örneğin: Bu yıl 3 kere kursa gittim. Bu ay 5 kere spora gittim gibi ifadelerde henüz yıl bitmemiştir, henüz ay bitmemiştir ve buradan olayın henüz tamamlanmadığını anlıyoruz. Tekrardan kastedilen de belirttiğimiz etkinliği kaç kez yaptığımızı söylüyoruz ya ondan. 

Şimdi de Present Perfect Tense’in cümle yapısına bakalım: 

Subjecthave / hasVerb3 Object Time / Place
Ihavewritten3 reportsso far this year.
You / We / Theyhavewrittenat school.
He / She / Ithaswritten

Olumlu yapıdaki cümlemize başlarken öznemize karar veriyoruz, ardından belirlediğimiz özneye uygun yardımcı fiili (have ya da has) kullanıyoruz. Daha sonra fiilimizin 3. halini kullanıyoruz. Aklınızda olsun, zaten tüm ‘Perfect’ zamanlarda ve passive’lerde (edilgen cümlelerde) fiilin 3. halini kullanırız. Belki bu bilgi ilerleyen zamanlarda karşılaşacağınız tense’leri daha iyi anlamanıza katkı sağlar. Şimdi bir de fiilin 3. hali nedir ona bakalım: eğer kullanacağımız fiil düzenli ise, tıpkı 2. hali dediğimiz Simple Past Tense’deki şekliyle fiili kullanırız. Yani fiil -d, -ed, -ied eklerini alarak 3. haline kavuşuruz. Bir de düzensiz fiiller var, onları da listeden öğreniyoruz. ✓ 

Hemen tabloda yer verdiğimiz düzensiz fiil olan ‘yazmak’ anlamı veren ‘write’ eylemini ele alalım:

Fiil (1.hali)2. Hali / Past Simple3. Hali / Past Participle
writewrotewritten

Gördüğünüz gibi ‘write’ fiili düzensiz olduğundan 2. ve 3. halinde tamamen değişikliğe uğradı. 

Eğer varsa (her zaman olmak zorunda değil) fiilin ardından nesne, daha sonra yer ve zaman ifadeleri cümlede yerini alır. Bu arada İngilizce’de en sık kullanılan ve en çok karşınıza çıkacak olan zamandır ‘Present Perfect Tense’, bunu da eklemek isteriz.

O halde şimdi tabloda verdiğimiz örnekleri ele alalım:

  • I have written 3 reports so far this year. / Bu yıl şimdiye kadar 3 rapor yazdım. 

anlamına gelmektedir ve yukarıda belirttiğimiz kullanım alanlarından ‘henüz tamamlanmamış tekrarlanan olay’ anlamına sahiptir. 

  • They have written at school. / Okulda yazdılar. (Yer belirttik.)
  • She has written. / O yazdı. (Nesne de yer de zaman da yok.)

Daha fazla örneğe bakarak konuyu pekiştirelim:

  • I’ve been to the doctor, so I’m better now. / Doktora gittim, o yüzden daha iyiyim. Gördüğünüz gibi bu cümlede kısaltma kullanılmış. Konuşma dilinde daha çok bu şekilde karşınıza çıkar. Bakın olaya vurgu yapılıyor, önemli olan şey benim doktora gitmiş olmam. 
  • I’ve lived in Istanbul since I was born. / Doğduğumdan beri İstanbul’da yaşadım (yaşıyorum). 

‘since’ ifadesi Present Perfect Tense’de en çok kullanılan zaman ifadelerindendir. ‘since’ cümleye ‘-den beri, -dan beri’ anlamı katar. 

  • She has never eaten sushi. / O hiç suşi yemedi.

İşte hayat tecrübelerine bir örnek. Bu eylemi Present Perfect Tense ile ifade ettiğimiz zaman anlaşılıyor ki ‘Hayatında hiç suşi yememiş’ ‘Şimdiye dek suşiyi denememiş.’

Şimdi bir tablo vasıtasıyla Present Perfect Tense Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlelerini karşılaştıralım: 

(+) Affirmative(-) Negative(?) Question
I have forgotten.I haven’t forgotten.Have I forgotten?
You have forgotten.You haven’t forgotten.Have you forgotten?
She has forgotten.She hasn’t forgotten.Has she forgotten?
We have forgotten.We haven’t forgotten.Have we forgotten?
They have forgotten.They haven’t forgotten.Have they forgotten?
Present Perfect Cümle Yapısı

Tablodan da fark ettiğiniz üzere Present Perfect Tense ile ister olumlu, ister olumsuz, isterse soru cümlesi kurun her 3 durumda da fiilin 3. halini kullanırsınız. Buna defterinizde üç yıldız atın 😉

Evet / Hayır diye cevapladığımız yardımcı fiile kurulan soru cümlelerinin dışında bir de ‘bilgi soruları’ dediğimiz ‘information questions’ var. Hemen onları da gösterelim:

(i) Information Question

  • What have you done for me lately? / Son zamanlarda benim için ne yaptın?

Hatırlayalım: Bilgi sorularını kurmak için cümlede ilk olarak sormak istediğimiz kelimeyi kullanıyoruz ardından yardımcı fiille tıpkı evet / hayır soruları gibi cümlemize devam ediyoruz. Örnek cümlemizde ‘ne’ sorusunu kullanmak istediğimizden soruya ‘What’ ile başladık, devamında yardımcı fiille cümlemizi sürdürdük.

Present Perfect Tense’deki Zaman İfadeleri:

Bu tense ile en sık kullanılan zaman ifadeleri şunlardır: ever, never, for, since, so far, until now, before (now), up to the present, recently, lately, just, yet, already.

Bu zaman ifadelerinden bazısı aynı anlama geliyor ancak kullanım şekilleri ve kullanıldıkları cümle türleri farklı olabiliyor. 

Ever ve Never

Örneğin ‘ever’ ve ‘never’: her ikisi de ‘hiç’ anlamına geliyor. ‘never’ olumsuz anlam verirken, ‘ever’ ı ise soru cümlelerinde kullanacağız. Mesela: Hiç suşi yemedim derken ‘never’, Hiç suşi yedin mi? diye sorarken ise ‘ever’ kullanılacaktır.

For ve Since

Bir diğer ikili ‘for’ ve ‘since’: for cümleye -dır, -dir anlamı veriyor ve bir süreci ifade ederken kullanılıyor. Örneğin 10 yıldır derken 10 yıllık bir süreden bahsettiğimiz için for 10 years diyeceğiz. since ise cümleye -den beri, -dan beri anlamı veriyor ve bu sebeple since’den sonra sabit bir tarih gelmesi gerekir.Çünkü since, olayın başlangıcını bildirir. Kısacası for = süreç bildirir, since= başlangıç bildirir diyebiliriz.

Örneğin 2008’den beri ifadesini since 2008 şeklinde ifade ederiz. İlla ki ay, yıl gibi tarih olması gerekmez. Olayın başlangıcını anlatan bir ifade de since’in ardından gelebilir.

Örneğin; Seninle tanıştığımdan beri ifadesini since I’ve met you şeklinde dile getirir ve -den beri anlamını since ile veririz. 

so far, until now, before (now), up to the present ifadeleri ise şimdiye kadar, şu ana dek anlamlarını verir. 

recently ve lately ise son zamanlarda anlamına gelir.

just: henüz (daha şimdi, daha yeni) 

yet: henüz (daha)

already: zaten, çoktan

-I’ve lived in Ankara for ten years. / 10 yıldır Ankara’da yaşadım. (yaşıyorum)

– My sister has been in New York since 2008. / Kız kardeşim 2008’den beri New York’ta. 

– We haven’t received any e-mails so far / up to now / until now

  Şu ana kadar hiç e-mail almadık.

– The company has recently signed a deal with a major bank. 

  Şirket yakın zamanda büyük bir   bankayla anlaşma imzaladı.

– She’s developed some very strange habits lately

  Son zamanlarda çok tuhaf alışkanlıklar kazandı.

– You are late. The boss has just left. / Geç kaldın. Patron yeni (daha az önce) çıktı.

– The teacher hasn’t arrived yet. / Öğretmen henüz gelmedi.

– I’ve already finished my homework when you came. 

  Sen geldiğinde ben ödevimi zaten (çoktan) bitirmiştim.

Bu zaman ifadelerine ek olarak bazı özel yapılar da Present Perfect Tense ile kullanılır:

  • This is the first time I’ve ever eaten şırdan. / Hayatımda ilk kez şırdan yiyorum.
  • YKS is the most important exam she has ever had./ YKS onun girdiği en önemli sınav.
  • It is the third time it has snowed that much. / Üçüncü kezdir bu kadar çok kar yağıyor.

Bu ifadeler yine hayat tecrübesini dile getirirken kullandığımız yapılardır. 

Yine çokça karıştırılan ancak oldukça kolay olan bir konuya değineceğiz:

Gone to / Been to

Bu konuyu bir kere tam anlamıyla anladığınızda bir daha karıştırmanız imkansız olacaktır. Hadi gelin Present Perfect Tense’de kullanılan bu yapıları birlikte inceleyelim.

Bir kişi gittiği yerden dönmediyse gone to, bulundu ve döndüyse been to ile ifade ederiz. Gone to deyince gitti, been to deyince bulundu dersek sanırım kafa karışıklığı ortadan kalkmış olur. Hemen örnekle görelim:

  • Bill is still on holiday. He has gone to Los Angeles. / Bill hala tatilde. Los Angeles’a gitti.

(Bill Los Angeles’a gitti ve hala orada) anlamını çıkarıyoruz bu cümleden.

  • Bill has also been to Maldives. / Bill ayrıca Maldivler’de de bulundu. 

(yani bir ara tatil için oraya gitti ama döndü oradan)

Böylece Present Perfect Tense yani Yakın Geçmiş Zaman konusundan da bahsetmiş olduk. Umarım yazımızın konuyu anlamanıza katkısı olmuştur. Present Perfect Tense ile ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Herkese iyi çalışmalar diliyoruz.