En çok karıştırılan iki kavramı kıyasladığımız X vs Y adlı serinin ilk bölümüne hoş geldiniz. Bu bölümde on ile onto arasındaki farka bakacağız.
Bu birbirine benzeyen ve kolaylıkla karıştırılan iki kelime bazen birbirlerinin yerine kullanılabilirler. İkisi de edattır.
Aralarındaki temel fark şudur; onto bir yerden bir yere hareket bildiren bir ifadeyle kullanılır, bu yüzden yanında genellikle bir hareket fiili olur. On ise öyle değildir. Daha çok sabittir. Yani On= üstünde, onto= üstüne anlamına geliyor diyebiliriz.
Eğer emin olamıyorsanız fiile bakın, hareket varsa muhtemelen onto kullanmanız daha doğru olur.
drive (araba sürmek),
climb (tırmanmak),
step (adım atmak),
walk (yürümek),
run (koşmak) gibi fiiller hareket bildiren fiillere örnek olabilir.
Şu örneği bakın;
The dog climbed onto the sofa. (Köpek kanepeye tırmandı.)
Bu şu anlama gelir. Köpek daha önce kanepenin üstünde değildi. Oraya tırmandı. Zaten “to” -e, -a yani yönelme anlamı verir.
Şimdi aradaki farkı görmek için şu cümleye bakın;
The dog climbed on the sofa. (Köpek kanepede tırmandı.)
Bu cümleyi duyunca, köpeğin zaten kanepenin üstünde olduğunu anlıyoruz. Oradayken tırmandı.
Şu örnek biraz daha güzel.
I walked onto the bridge and took a photo.
(Köprüye yürüdüm ve bir fotoğraf çektim.)
I walked on the bridge and took a photo.
(Köprüde yürüdüm ve bir fotoğraf çektim.)
İlk cümlede köprüde değildim ve köprünün üstüne yürüyüp fotoğraf çektim. İkinci cümlede zaten köprünün üstündeydim ve yürüdüm, sonra fotoğraf çektim.
Şimdiye kadar gördüğümüz örneklerde on ve onto cümleye farklı anlamlar kattı.
Birazdan göreceğiniz örnekte ise tek doğru seçenek on.
Mesela;
The book is on the table. (Kitap masanın üstünde.)
Bu cümlede bir hareket yok. Kitap zaten orada. O yüzden The book is onto the table. (Kitap masanın üstüne.) diyemeyiz.
Son olarak, birazdan göreceğiniz örneklerde ister on’u ister onto’yu tercih edebilirsiniz ve aynı anlamı verirler. Bunu sağlayan “put” gibi bir iki fiil var.
İşte örneğiniz geliyor;
He put the book onto the table. (Kitabı masaya koydu.)
He put the book on the table. (Kitabı masanın üstüne koydu.)
Bunlar aynı anlamlara sahip. Teknik olarak onto daha doğru ama günlük konuşmada on daha doğal duruyor.
On ve onto arasındaki farka baktığımız bu bölümümüz bu kadar. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, hoşçakalın.