Kelimeleri ele alıp incelediğimiz bir yazımızla yine karşınızdayız. Bu defa lie sözcüğünü inceleyeceğiz. Lie ne demek, cümledeki görevleri nelerdir birlikte bakacağız. Bununla birlikte, birden fazla anlama sahip olan lie kelimesini örnek cümlelerde kullanarak farklı anlamlarını farklı bağlamlarda göreceğiz. Hazırsanız başlayalım!
Lie kelimesi cümlede isim ya da fiil görevinde karşımıza çıkar. Öncelikle fiil olarak kullanımını ele alalım.
Lie Kelimesinin Fiil Olarak Kullanımı
Fiil olarak baktığımızda lie, yatmak, uzanmak, bulunmak, durmak, yalan söylemek gibi anlamlara sahip. Kelimenin birbirinden tamamen farklı iki anlamı olduğu görüyoruz. (Burada birbirine anlam bakımından yakın duran yatmak, uzanmak, durmak ifadelerini bir grup olarak düşündük.)
Şimdi sırasıyla bu kelimenin fiil olarak anlamlarına örnek cümlelerde bakalım.
1. Uzanmak, yatmak anlamında:
- Lie there for a bit until you feel better. (Kendinizi daha iyi hissedene kadar biraz orada uzanın.)
- The cat was lying fast asleep by the fire. (Kedi ateşin yanında derin bir uykuda yatıyordu.)
- She likes to lie in bed all day. (Bütün gün yatakta yatmayı sever.)
- I lay on the grass and fell asleep. (Çimenlere uzandım ve uykuya daldım.)
- A man lay dead in the middle of the road. (Bir adam yolun ortasında ölü yatıyordu.)
- She lay on her stomach. (Karnının üstüne yattı.)
2. Bulunmak, durmak anlamında:
- Clothes were lying all over the floor. (Kıyafetler yerde duruyordu.)
- Make sure the fabric lies flat. (Kumaşın düz durduğundan emin olun.)
- The book lay open on the desk. (Kitap masanın üzerinde açık duruyordu.)
- An empty pill bottle lay on the bedside table. (Komodinin üzerinde boş bir hap şişesi duruyordu.)
- These machines have lain idle since the factory closed. (Bu makineler fabrika kapandığından beri boşta duruyor.)
3. Yer almak anlamında:
- The town lies on the coast. (Kasaba sahilde yer almaktadır.)
- An island lies in the middle of the lagoon. (Lagünün ortasında bir ada yer alıyor.)
- The airport lies 50 miles east of the city. (Havaalanı şehrin 50 mil doğusunda yer almaktadır.)
- The palace lies just outside the city walls. (Saray, şehir surlarının hemen dışında yer almaktadır.)
Yatmak, Uzanmak, Yer almak, Bulunmak Anlamında Fiilin Çekimi
Fiilimizin yalan söylemek, kandırmak anlamındaki kullanımına geçmeden önce, zamanlara göre çekimini ele alalım istedik. Fiilimizi anlam bakımından iki gruba ayırmamızın sebebi de buydu. Çünkü, lie fiilini kullandığınız anlama göre çekimlemeniz gerekecektir.
Eğer bu fiili, yatmak, uzanmak, yer almak, bulunmak manasında kullanacaksanız, çekimlemesi de aşağıdaki gibi olacaktır.
lie fiilinin yatmak, uzanmak, yer almak, bulunmak anlamında çekimi | |
Present Simple | I/ you/ we/ they → lie he/ she/ it → lies |
Past Simple | lay |
Past Participle | lain |
-ing form | lying |
Ancak kandırmak, yalan söylemek anlamlarında kullanacaksınız, bu durumda fiilin çekimlemesini aşağıdaki gibi yapmanız gerekecektir.
lie fiilinin yalan söylemek, kandırmak anlamında çekimi | |
Present Simple | I/ you/ we/ they → lie he/ she/ it → lies |
Past Simple | lied |
Past Participle | lied |
-ing form | lying |
Yukarıda verdiğimiz tablo sayesinde çok merak edilen sorulardan lie fiili nasıl -ing alır sorusunu da yanıtlamış olduk. Fiilimizin çekimini tabloda gösterdiğimize göre, şimdi kaldığımız yerden devam edebiliriz.
4. Yalan söylemek anlamında:
- Don’t lie to me! (Bana yalan söyleme!)
- She lies about her age. (Yaşı hakkında yalan söylüyor.)
- He lied about having a university degree. (Üniversite diploması olduğu konusunda yalan söyledi.)
- Don’t trust her – she’s lying. (Ona güvenme – yalan söylüyor.)
- Are you accusing me of lying? (Beni yalan söylemekle mi suçluyorsun?)
- If you’re both going to lie, at least stick to the same story and don’t contradict each other! (İkiniz de yalan söyleyecekseniz, en azından aynı hikayeye bağlı kalın ve birbirinizle çelişmeyin!)
İsim Olarak Kullanımı
Bu kez, hedef kelimemizin isim görevindeki anlamını ele alacağız. Lie sözcüğünü isim olarak kullandığınızda, cümleye duruş, durum, yatış, konum, yalan, hile anlamı vermiş olursunuz. O halde, örneklerle netleştirelim.
- The castle was hidden by the lie of the land. (Kale, arazinin duruşu vasıtasıyla saklı kaldı.)
- The whole story is nothing but a pack of lies. (Bütün hikaye bir dolu yalandan başka bir şey değil.)
- How dare you spread such vicious lies about other people? (Başkaları hakkında böyle korkunç yalanlar yaymaya nasıl cüret edersin?)
- That’s a lie—I never said that! (Bu bir yalan – Bunu asla söylemedim!)
- I told a lie when I said I liked her haircut. (Saç kesimini beğendiğimi söylediğimde yalan söyledim.)
Lie Kelimesinin Geçtiği Şarkı Önerileri
Siz de yeni bir kelime öğrenirken farklı kanallardan beslenmeyi seven bir öğreniciyseniz ya da şarkılarla İngilizce öğrenmenin gücüne inanıyorsanız, sizin için hedef kelimemizle ilgili bir kaç şarkı önerisi yapmak istedik.
- Hips don’t lie- Shakira’nın şarkısı link için buyurun.
- Love the way you lie- Eminem’in Rihanna ile şarkısı link için buyurun.
- No lie- Sean Paul & Dua Lipa düeti link için buyurun.
Sonuç olarak, lie ne demek sorusunu yanıtladığımız yazımız bu şekildeydi. Kelime öğrenirken zorluk çekiyor ya da nasıl bir yol izlemeniz gerektiğine karar veremiyorsanız, Kelime kategorisindeki yazılarımızı inceleyebilirsiniz. Dilerseniz literally, mean, successful sözcüklerini incelediğimiz yazılarımızı okuyabilirsiniz. Sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz. 🍀