İngilizce günler, aylar ve mevsimler konusu dil seviyeniz ne olursa olsun, günlük hayatta sıkça karşılaşacağınız ve bilmeniz gereken konuların başında gelir. Toplantılarınıza, buluşmalarınıza ve derslerinize vaktinde katılabilmek için İngilizce günleri ve ayları bilmeniz şarttır. Günlerin, ayların ve mevsimlerin İngilizcede nasıl ifade edildiğine geçmeden önce bu kelimelerle ilgili bir iki önemli noktadan bahsedelim:

* Her ne kadar Türkçede özel bir tarih belirtilmediği sürece günleri küçük harfle yazsak da İngilizcede durum farklıdır. Özel bir tarih belirtmese bile İngilizcede günler her zaman büyük harfle başlar.  

* Aylar da tıpkı günler gibi cümle içinde büyük harfle başlar. 

Hemen örneklendirelim:

I start my new job on Monday. → Yeni işime pazartesi başlıyorum. 

My birthday is in March. → Doğum günüm mart ayında.

Bu ufak ama hayat kurtarıcı bilginin ardından hemen İngilizcede günlere bakalım:

Days (Günler)

Türkçesiİngilizce Yazılışı
pazartesiMonday
salıTuesday
çarşambaWednesday
perşembeThursday
cumaFriday
cumartesiSaturday
pazarSunday

Hepi topu yedi tane olan günlerin İngilizcesini kolaylıkla öğreneceğinizden eminiz. Birkaç gün pratik yapar, bir de cümle içinde nasıl kullanıldığına dikkat ederseniz daha da hızlı ve kalıcı bir şekilde öğrenebilirsiniz. İngilizce günleri cümle içinde görmeniz, hem bu kelimeleri hızlıca içselleştirmenizi hem de karıştırmadan öğrenmenizi ve kendi cümlelerinizde de kullanabilmenizi sağlar. Bir bağlam içinde görmenizi sağlamak adına İngilizce günlerle ilgili birkaç örnek cümle de biz hazırladık. Buyurunuz:

Are you busy next Monday?   → Gelecek pazartesi yoğun musun?

Where were you last Tuesday?   → Geçen salı neredeydin?

We’ll meet again on Wednesday.   → Çarşamba günü tekrar görüşeceğiz.

It’s Thursday today, isn’t it?   → Bugün perşembe, değil mi?

Shall we go to the theatre on Friday?   → Cuma günü tiyatroya gidelim mi?

Saturday is my favourite day of the week. → Cumartesi, haftanın en sevdiğim günüdür.

We’re going to visit my aunt and uncle on Sunday. → Pazar günü teyzemi ve amcamı ziyaret edeceğiz.

İngilizce günleri öğrenirken karşılaşılan en büyük güçlüklerden biri çarşamba (Wednesday) gününün okunuşudur. Günlerin okunuşunu sözlükten sesli olarak dinleyebilirsiniz. Ayrıca hem telaffuzu kavramak hem de günleri eğlenceli bir yolla öğrenmek isterseniz, size bizim de öğrencilerimize öğretirken sıklıkla kullandığımız şarkılardan birini tavsiye edebiliriz: 

Şimdi de birlikte aylara bakalım: 

Months (Aylar)

Türkçesiİngilizce Yazılışı
ocakJanuary
şubatFebruary
martMarch
nisanApril
mayısMay
haziranJune
temmuzJuly
ağustosAugust
eylülSeptember
ekimOctober
kasımNovember
aralıkDecember

İngilizcede aylar da cümle içinde tıpkı günler gibi büyük harfle başlar. Ayları cümle içinde görebilesiniz diye örnekler hazırladık. Bu cümleler, öğreneceğiniz bu on iki kelimeyi daha kalıcı ve anlamlı hale getirecektir:

Her birthday is in January. → Onun doğum günü ocak ayında.

We’re going skiing in February. → Şubat ayında kayak yapmaya gidiyoruz.

You can’t rely on the weather in March. → Mart ayında hava durumuna güvenemezsiniz.

We went to Japan last April. → Geçen Nisan Japonya’ya gittik.

They got married in May. → Mayıs ayında evlendiler.

My birthday is in June. → Doğum günüm haziran ayında.

The film festival is in July. → Film festivali temmuz ayında.

We’re going to Australia in August. → Ağustos ayında Avustralya’ya gidiyoruz.

School starts in September. → Okul eylül ayında başlıyor.

Hallowe’en is in October. → Cadılar Bayramı ekim ayında. 

November isn’t the best time to go to Iceland. → Kasım, İzlanda’ya gitmek için en iyi zaman değil.

Their baby was born last December. → Bebekleri geçen aralık ayında doğdu.

İngilizce yazıldığı gibi okunan bir dil olmadığından yeni öğrendiğiniz kelimelerin telaffuzunu muhakkak dinleyin. Sözlükten dinleyerek duyduğunuz kelimeyi siz de sesli olarak tekrar edip söyleyip söyleyemediğinizi kontrol edin. Yeni öğrendiğiniz kelimenin sesletimi, ağzınızdan tam ve doğru olarak çıkana kadar tekrarlayın. Kelimelerin nasıl söylendiklerini öğrenmediğiniz zaman onları konuşurken kullanamazsınız. Bir kelimenin sadece yazılışını öğrenmek, maalesef o kelimeyi tam olarak bildiğiniz anlamına gelmiyor. 

Sözlükten kelimelerin sesletimini duymanın ardından şarkılarla pekiştirebilirsiniz. Şarkılardaki melodilerle yeni kelimeleri farkında olmaksızın bir çırpıda belleğinize kaydediverirsiniz. Ayları öğretirken sıkça dinlettiğimiz şu şarkıyı sizinle paylaşmak istedik: 

Hazır günleri ve ayları öğrenmişken bir de mevsimlere bakalım; İngilizce mevsimler nasıl ifade edilirmiş örnek cümlelerle görelim:

Seasons (Mevsimler)

Türkçesiİngilizce Yazılışı
ilkbaharspring
yazsummer
sonbaharautumn / fall
kışwinter

Mevsimler dört tanecik olduğundan onları öğrenmek çok daha kolay olacaktır. Tablodan da gördüğünüz “sonbahar” tıpkı Türkçede olduğu iki şekilde de ifade edilebiliyor. Nasıl ki Türkçede hem “sonbahar” diyor hem de “güz” diyebiliyorsak, İngilizcede de “sonbahar” için hem “fall” hem de “autumn” kelimesini kullanabiliriz; anlamda değişiklik olmayacaktır. Günlük hayattaki kullanım sıklığına baktığımızda “fall” daha çok tercih ediliyor. Hangisini kullanacağınız size kalmış 🙂

Şimdi de İngilizce mevsimleri örnek cümleler içinde anlamlarıyla birlikte görelim: 

Flowers bloom in spring. → İlkbaharda çiçekler açar.

We have breakfast on the balcony in summer. → Yazın balkonda kahvaltı ediyoruz.

It was early autumn and the leaves were turning yellow. → Sonbaharın başlarıydı ve yapraklar sararıyordu.

They plan to get married in the fall. → Sonbaharda evlenmeyi planlıyorlar.

Last winter we went skiing. → Geçen kış kayak yapmaya gittik.

Örneklerde de gördüğünüz gibi mevsimleri İngilizcede de Türkçede de küçük harfle yazıyoruz. Tabii ki mevsimler için de çok sevdiğimiz bir şarkı var:

Bu yazımızda İngilizcede günler, aylar ve mevsimler konusuna değindik. Bu yeni kelimeleri örneklerle destekleyip daha kalıcı bir biçimde öğrenmenize katkıda bulunmaya çalıştık. Dilerseniz Çağrı hoca’nın videosuyla konuyu tekrar edip pekiştirebilirsiniz:

Artık İngilizce günler, aylar ve mevsimleri öğrendiğinizi umut ediyoruz. Unutmayın, ne kadar çok tekrar ederseniz, o kadar hızlı öğrenirsiniz.