Bu defa yazımızda Could / Couldn’t yapısına bakacağız. Daha önceki yazımızda –ebilmek, -abilmek anlamına gelen can / can’t yapısını ele almıştık. Bu defa genel olarak can modal fiilinin geçmişi diyebileceğimiz could modal fiilini sizlere aktarmaya çalışacağız.
Could modal fiilinin birden fazla kullanımı vardır. Bu yapıyı ricalarda kullandığımızda cümleye -ebilir, -abilir misin anlamını yüklemiş oluruz. Hemen örnekleyelim:
Could you give me a glass of water? → Bana bir bardak su verebilir misin?
Gördüğünüz gibi bu bir rica cümlesi olduğundan anlam geçmiş zaman olmadı. Daha önceki can / can’t yazımızda da aktardığımız gibi can modal fiilini de ricalarda kullanabiliyoruz. Ancak rica cümlelerini could ile yaptığımızda daha kibar bir şekilde kendimizi ifade etmiş oluyoruz.
Ricada bulunurken nasıl kullanıldığından bahsettiğimize göre cümleye kattığı geçmiş zaman anlamlarında could modal fiilini inceleyelim:
(+) Affirmative
- I could swim when I was 7. → Ben 7 yaşındayken yüzebilirdim.
- He could ride a bike five years ago. → 5 yıl önce bisiklete binebilirdi.
- They could answer all the questions in the exam. → Sınavdaki tüm soruları cevaplayabilirlerdi.
Yukarıdaki cümlelerden de anlaşıldığı üzere cümleye özne ile başlıyoruz ardından could modal fiilini getiriyoruz. Could u takip eden fiil ise yalın haldedir.
(-) Negative
- I couldn’t swim when I was 5. → 5 yaşındayken yüzemezdim.
- He couldn’t come yesterday because he was ill. → Hasta olduğu için gelemedi.
- They couldn’t stay long because they didn’t have much time. → Çok fazla vakitleri olmadığı için uzunca kalamadılar.
Tüm olumsuz cümlelerde olduğu gibi yardımcı fiilimizin yanına olumsuzluk eki olan not getirilerek cümleyi olumsuz yapmış olduk.
(?) Questions
- Could you drive last year? → Geçen sene araba sürebilir miydin?
- Could your brother walk last month? → Erkek kardeşin geçen yürüyebiliyor muydu?
- Could they pass the exam? → Sınavı geçebildiler mi?
(i) Information Questions
- What could we do yesterday? / Dün ne yapabilirdik? → We could stay at home. / Evde kalabilirdik.
- Where could you study last year? / Geçen sene nerede okuyabilirdin? → I could study in the UK. / İngiltere’de okuyabilirdim.
- How could they travel? / Nasıl seyahat edebilirlerdi? → They could travel by bus. / Otobüsle seyahat edebilirlerdi.
Şimdi de konuyu pekiştirmek adına örnek cümlelerimize bakalım:
- We couldn’t play football yesterday because it was rainy. → Hava yağmurlu olduğu için dün futbol oynayamadık.
- I can drive a car this year, but I couldn’t last year. → Bu yıl araba sürebiliyorum ama geçen süremiyordum.
- They couldn’t buy anything because they didn’t have money. → Paraları olmadığı için hiçbir şey alamadılar.
- We couldn’t go on holiday last year but we can go this year. → Geçen sene tatile gidemedik ama bu yıl gidebiliriz.
- He could catch the bus because he got up early. → Erken kalktığı için otobüsü yakalayabildi.
‘could / couldn’t’ yazımız bu şekildeydi. Could konusu ile ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Herkese iyi çalışmalar diliyoruz.
Eminim, hepsi de sular, seller gibi İngilizce konuşuyorlardır.