Comparative cümle yapısını kıyaslama yaparken kullanırız. Karşılaştırmak istediğimiz durumları ifade etmek için bu yapıya başvuruyoruz. Bu konu başlığında eksiklerinizin olduğunu düşünüyorsanız, Comparatives yazımızı okuyabilirsiniz. Böylece konuyu daha iyi öğrenirsiniz. Eğer varsa eksiklerinizi tamamlar ve konu hakkındaki var olan bilginizi tazelersiniz. Konuyu pekiştirmek amacıyla bu yazımızda comparative örnekleri yer alacak.
Yine de kıyaslama cümlelerini hatırlayacak olursak, kullanacağımız kelimenin yapısına göre bir düzenleme yapıyoruz. Dolayısıyla bu noktada, karşılaştırma yaparken kullanacağımız kelimenin hece sayısını göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu durumda kullanacağımız kelimeleri: tek heceli, çok heceli ve düzensizler olarak üç gruba ayırıyoruz. Tek hecelileri kolayca sonuna -er ekini getirerek, çok hecelilerin ise önüne more getirerek kıyaslama cümlesi yapabiliyoruz. Ancak, düzensiz olan kelimeler herhangi bir kurala uymadıklarından zamanla öğrenmemiz gerekiyor. Bildiğiniz gibi, sıfatlarla karşılaştırma yapabileceğimiz gibi zarflarla da yapabiliriz. Bu sebeple, yukarıda nasıl comparative yapabileceğimizi açıklarken kelime türünü sıfat diye belirtmedim. Bu kısa hatırlatmanın ardından konuyu bağlam içinde görmek adına örnek cümlelerimize bakalım!
- Erzurum is colder than Ankara. / Erzurum Ankara’dan daha soğuktur.
- She is busier than me. / Benden daha meşgul.
- Hulk is bigger than Superman. / Hulk, Superman’den daha büyük.
- İzmir is more expensive than Eskişehir. / İzmir Eskişehir’den daha pahalıdır.
- Bursa is more crowded than Bilecik. / Bursa Bilecik’ten daha kalabalık.
- The screens of tablets are wider than the screens of the phones. / Tabletlerin ekranları telefonların ekranlarından daha geniştir.
- Mina is nosier than Hüma. / Mina, Hüma’dan daha gürültülü.
- Sivas is bigger than Yozgat. / Sivas, Yozgat’tan daha büyüktür.
- Dictionaries are thicker than novels. / Sözlükler romanlardan daha kalın.
- This product is better than that one. / Bu ürün ondan daha iyi.
- The Pacific Ocean is deeper than the Arctic Ocean. / Pasifik Okyanusu Arktik Okyanusu’ndan daha derindir.
Comparative Cümleleri
- For the first time in history, there are more elderly people in the world than young children. / Tarihte ilk kez, dünyada küçük çocuklardan daha fazla yaşlı insan var.
- Rainy days are wetter than the snowy ones. / Yağmurlu günler karlı günlerden daha ıslaktır.
- There’s more nitrogen than oxygen in the air. / Havada oksijenden daha fazla nitrojen var.
- It’s hotter here than in London. / Burası Londra’dan daha sıcak.
- Elsa is more imaginative than her brother. / Elsa, erkek kardeşinden daha yaratıcıdır.
- He’s older than my father. / Babamdan daha yaşlı.
- Do you think Pat is more intelligent than Brian? / Pat’in Brian’dan daha zeki olduğunu mu düşünüyorsun?
- This school is more prestigious than ours. / Bu okul bizimkinden daha prestijli.
- The computer which I wanted to buy was more expensive than I thought. / Almak istediğim bilgisayar düşündüğümden daha pahalıydı.
- Clark is healthier than he was two years ago. / Clark iki yıl öncesine göre daha sağlıklı.
- Do you think English is more difficult than French? / İngilizcenin Fransızcadan daha zor olduğunu mu düşünüyorsun?
- Planes are faster than cars. / Uçaklar arabalardan daha hızlıdır.
- A stone is heavier than a feather. / Taş, tüyden daha ağırdır.
- The Eiffel Tower is higher than Qutub Minar. / Eyfel Kulesi, Qutub Minar’dan daha yüksektir.
- Swimming is easier than skating. / Yüzmek paten kaymaktan daha kolaydır.
- The North Pole is colder than Africa. / Kuzey Kutbu Afrika’dan daha soğuktur.
Comparative Örnek Cümleler
- A tiger is more dangerous than a rabbit. / Kaplan, tavşandan daha tehlikelidir.
- January is colder than December. / Ocak, Aralık’tan daha soğuktur.
- An armchair is more comfortable than a chair. / Bir koltuk, bir sandalyeden daha rahattır.
- Antalya is hotter than Konya. / Antalya Konya’dan daha sıcaktır.
- I’m better today than yesterday. / Bugün dünden daha iyiyim.
- I have fewer books than you have. / Senden daha az kitabım var.
- He spent less money than me. / Benden daha az para harcadı.
- Asia is larger than Europe. / Asya, Avrupa’dan daha büyüktür.
- Porsche is more expensive than Ford. / Porsche, Ford’dan daha pahalıdır.
- French is more difficult than English. / Fransızca İngilizceden daha zordur.
- A lion is stronger than a fox. / Aslan tilkiden daha güçlüdür.
- Are you more hard-working than your friend? / Arkadaşından daha mı çalışkansın?
- A bottle of medicine is worse than a bottle of coke. / Bir şişe ilaç, bir şişe koladan daha kötüdür.
- Which one is faster, a train or a plane? / Hangisi daha hızlı, tren mi yoksa uçak mı?
Kıyaslama Cümleleri
- Which one is longer, the Mississippi or the Amazon? / Hangisi daha uzun, Mississippi mi Amazon mu?
- Do you feel better than yesterday? / Dünden daha iyi hissediyor musun?
- Actions speak louder than words. / Eylemler sözlerden daha yüksek sesle konuşur. (Aslında bu bir deyim olduğundan karşımıza daha çok: “lafla peynir gemisi yürümez” şeklinde çıkar)
- Their house is bigger than ours. / Onların evi bizimkinden daha büyük.
- His grade is worse than mine. / Onun notu benimkinden daha kötü.
- You are more polite than Jim. / Jim’den daha kibarsın.
- A daffodil is more beautiful than a daisy. / Bir nergis bir papatyadan daha güzeldir.
- The Earth is larger than the moon. / Dünya aydan daha büyüktür.
- Van is farther than Erzincan. / Van, Erzincan’dan daha uzak.
Comparative örnekleri sıraladığımız yazımız bu şekildeydi. Toplamda 50 comparative cümlesini sizler için Türkçe karşılıkları ile birlikte hazırlamış olduk. Özellikle 7, 8 ve 9. sınıf İngilizce dersi için yukarıda verdiğimiz örneklerin faydalı olmasını umuyoruz. Kıyaslama cümlelerinin ardından Superlatives konusuna da göz atmak için yazımızı okuyabilirsiniz. Bol İngilizceli günler geçirmeniz dileğiyle…
Cok guzel
Beğenmenize sevindik. Zaman ayırıp yanıt vererek geri bildirimde bulunduğunuz için teşekkür ediyoruz. Sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz. 🍀
Gayet iyi
Faydalı olmasına sevindik. Sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz. 🍀
Say a comparative sentence
We’ve already given lots of examples, yet if you still want some, here you are:
1- My house is bigger than yours. (Benim evim seninkinden büyük.)
2- She is taller than her brother. (Kardeşinden daha uzundur.)
3- This book is more interesting than the other one. (Bu kitap diğerine göre daha ilgi çekici.)
4- He runs faster than me. (Benden daha hızlı koşuyor.)
5- Her car is more expensive than mine. (Onun arabası benimkinden daha pahalı.)
6- The movie was more exciting than I expected. (Film, beklediğimden daha heyecanlıydı.)
7- His essay is longer than hers. (Onun yazısı onunkinden daha uzun.)
8- This coffee is hotter than the tea. (Bu kahve çaydan daha sıcak.)
9- She speaks Spanish more fluently than French. (İspanyolca’yı Fransızca’dan daha akıcı konuşuyor.)
10- Today is colder than yesterday. (Bugün dünden daha soğuk.)
Unutmadan bir hatırlatma yapalım: karşılaştırmalı cümlelerde sıfat tek heceliyse genellikle ona “-er” ekleriz (“taller” veya “faster” gibi). İki veya daha fazla heceli sıfatlar için genellikle sıfattan önce “more” ifadesini kullanırız (“more interesting” veya “more expensive” gibi).
Sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz 🍀
Çok iyi işime ödevim için yaradı teşekkürler
Merhabalar, yazımızın İngilizce öğrenme yolculuğunuza katkı sağlamasına sevindik. Zaman ayırıp bildirimde bulunduğunuz için teşekkür ediyoruz. Sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz.🍀
Çok ama çok teşekkür ederim
Selamlar, faydalı olmasına sevindik. Vakit ayırıp dönüt verdiğiniz için biz de teşekkür ederiz. Sağlıklı ve bol İngilizceli günler diliyoruz.🍀
5 tane düzensiz cümle örneği atarmısınız
Selamlar, düzensiz olan sıfatlardan Comparatives yazımızda bahsetmiştik. Dilerseniz oradan daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. Düzensiz yapıda olan sıfatlarla da şöyle 5 cümle örneği verelim size:
1- far ➝ farther / further
Van is farther / further than Erzincan.
2- good ➝ better
He is better at math than his classmates.
3- bad ➝ worse
The weather is worse than yesterday.
4- many ➝ more
There are more young people than old people.
5- much ➝ more
There’s more nitrogen than oxygen in the air.
Umarım bu 5 cümle konuyu daha iyi anlamanıza yardımcı olmuştur. Sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz.🍀
gerçekten mükemmel bir siteee ödevlerimde yardımcı oluyor
Merhabalar, blogumuzdaki yazıların İngilizce öğrenme yolculuğunuza katkıda bulunmasına sevindik. Vakit ayırıp böylesine güzel bir bildirimde bulunduğunuz için teşekkür eder, sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz. 🍀
İngilizce mı kolay yoksa İngilizceyi öğrenmek mi zor
İngilizce, diğer dillere kıyasla öğrenmesi oldukça kolay bir dil. İngilizce öğrenmek zor değil ama İngilizce öğreniminde sürekliliği sağlamak zor. Belki bu sebepten İngilizce öğrenmekte zorluk yaşıyor olabiliriz. sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz. 🍀
Allah sizden bin türlü razı olsun saolun
Amin, katkımız olmuşsa bizden mutlusu yok. Zaman ayırıp geri bildirimde bulunduğunuz için teşekkür eder, sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz. 🍀
Allah sizden bin türlü razı olsun saolun
Rica ederiz, yardımımız dokunmuşsa ne ala. Zaman ayırıp geri bildirimde bulunduğunuz için teşekkür eder, sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz. 🍀