YDS’de karşınıza çıkabilecek dil bilgisi konularını anlattığımız yazı serimizde bu defa Quantifiers konusunu işleyeceğiz. Hazırsanız Türkçe karşılığı Niteleyiciler olan Quantifiers konusuna yakından bakalım!

Niceleyiciler, isimlerin önüne geçerek onları miktar açısından niceleyen belirteçlerdir. Bazı niceleyiciler sadece sayılabilen isimlerle (countable nouns); bazıları sadece sayılamayan isimlerle (uncountable nouns), bazıları da hem sayılabilen hem de sayılamayanlarla birlikte kullanılırlar. Bu yüzden doğru çokluklarla doğru niceleyicilerin kullanılması hangi isimlerin sayılabilir, hangilerinin sayılamaz kabul edildiğinin bilinmesi ile yakından ilgilidir.

1- Quantifier + Countable Noun (Niceleyici + Sayılabilir İsim)

a) With Countable Singular Only (Sayılabilen Tekil Adlarla)

either:

İki şeyden herhangi birisi veya ikisi de…

  • There are two alternatives. You can choose either one.
  • The teacher assigned two assignments, but I didn’t do either.

each:

Bir grubun ögelerinden ayrı ayrı bahsederken he birisi anlamındadır.

  • Each student has to keep a word book for English Lesson.
  • Each product is checked twice before it is packed.

every:

Bir gruptaki ögelerden tek tek bahsederken hepsi anlamındadır.

  • Every language reflects the culture of its society.
  • Every cloud has a silver lining.

neither:

İkili bir gruptan hiçbirisi anlamındadır.

  • His parents have neglected him recently. Neither was aware of his sufferings.
  • Neither solution seemed impractical.

another:

Bir tane daha anlamındadır.

  • Would you like to have another cup of tea?
  • This calculator is low on battery. Can you get me another one.

no:

Hiçbir anlamındadır. Kendisi olumsuz olduğu için ayrıca “not” kullanılmaz.

  • As a teacher, I believe that no course book is perfect.

Dikkat!

“every / each / one”, “of” ile kullanılırsa çoğul isim gerektirir.

  • One club member opposed the idea.
  • One of the club members opposed the idea.
  • Each student has a schedule.
  • Each of the students has a schedule.

b) With Countable Plural Nouns (Sayılabilen Çoğul Adlarla)

both:

İki ögeden her ikisi de kastedilirken kullanılır.

  • Both teams played well.
  • Both of the cars involved in the accident were badly damaged.

many:

Çok anlamındadır. Daha çok olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır.

  • There weren’t many attendants at the conference.
  • How many people are expected to show up?

several:

Birkaç anlamındadır.

  • There were several mistakes in my essay, but not many.
  • When I arrived, there were several customers waiting outside.

a number of:

Bir miktar anlamındadır.

“The number of …” ile karıştırmamamız gerekir. Çünkü “The number of…= …’nın sayısı” anlamında bir isim tamlamasıdır ve özne veya nesne görevindedir, niceleyici değildir.

  • A number of students are missing today.
  • The number of the students in this class is 24.

a couple of:

Birkaç anlamındadır. Hakkında konuşulanın sayısı bilinmediği veya sayısının önemli olmadığı durumlarda kullanılır.

  • She met him a couple of months ago.
  • Only a couple of trees left from that pretty woods.

two / three / four … :

“one” dışındaki sayma sayılarıdır.

  • There are fifty two weeks in a year.

a few / few:

Her ikisi de birkaç anlamındadır. Ancak “a few” olumlu bir anlatım içerirken “few” bir olumsuzluk belirtir.

  • He’s been here only for a month but he has already made a few friends.
  • I feel sorry for him. He has very few friends.

none of… :

İkiden fazla öge içeren gruptaki ögelerden hiçbirisi anlamındadır.

  • None of the answers satisfied the lecturer.
  • None of us understood what was going on.

2- Quantifier + Uncountable Noun (Niceleyici + Sayılamaz İsim)

much:

Daha çok olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır. “çok” anlamındadır.

  • There’s not so much thing to do about this.
  • How much flour do we need for the cake?

a great deal of:

bol / çok miktarda

  • We had a great deal of trouble that day.
  • A great deal of money is spent on cigarettes.

less:

daha az

  • I think you should spend less money on clothes.
  • His last book received less attention than the previous one.

little / a little:

Her ikisi de “az” anlamına gelmekle birlikte “few / a few” ilişkisinde olduğu gibi “a little” olumlu bir anlam içerirken “little” bir olumsuzluk belirtir.

  • I’ve got a little money. (I’ve got enough to live on)
  • I’ve got little money. (almost no money)
  • I need a little more time to finish my work.
  • Hurry up, we’ve only little time left.

a bit of… :

(az) bir miktar

  • The soup was too salty, so I ate only a bit of it.
  • What we need is only a bit of information about the issue.

a small / large amount of:

az / çok miktarda

  • There was a small amount of water in the pond.
  • A large amount of food is wasted every day.

3- Quantifier + Countable or Uncountable Noun (Niceleyici + Sayılabilen veya Sayılamayan İsimler)

all:

Sayılabilir çoğul isimlerle kullanıldığında bir grubu oluşturan üyelerin hepsi, sayılabilir tekil bir isimle kullanıldığında adı geçen nesnenin tamamı; sayılamayan isimlerle kullanıldığında da onun hepsi anlamına gelir.

  • All (of) the apples were rotten. (Bütün elmalar çürümüştü – birçok elma)
  • All of the apple was rotten. (Elmanın tamamı çürümüştü – bir tek elma)
  • All the cake is gone! Who ate it?

most (of the):

Çoğu anlamındadır. Eğer genel bir sayılabilir çokluktan bahsediliyorsa yalın, belirli bir sayılabilir veya sayılamaz nesnenin çoğunluğu söz konusu ise “of the” ile birlikte kullanılmalıdır.

  • Most students cheat in exams. (Genel olarak çoğu öğrenciler…)
  • Most of the students int his class cheat in exams. (Bu sınıftaki öğrencilerin çoğu …)
  • Most of the forest was already destroyed before the fire was taken under control.

more:

Daha çok anlamındadır. Some, any, much, no, a lot, a little ile birlikte kullanılabilir.

  • Can I get some more pie, please?
  • We need a lot more volunteers.
  • I wish I had a little more luck.
  • No more noise, children.

Dikkat!

“more” ve “most”, sıfat ve zarfların üstünlük ve en üstünlük (comparative / superlative) derecelerinde kullanıldığı zaman niceleyici durumunda değillerdir.

  • Dogs are more loyal than cats.
  • He’s the most interesting person I’ve ever met.
  • Women drive more carefully than men.

a lot of / lots of:

Olumlu cümlelerde much ve many yerine çok miktarda anlamında kullanılır. “lots of” günlük dilde kullanılan informal bir yapıdır.

  • There were a lot of people at the wedding ceremony.
  • I will have to work this weekend. I’ve a lot of work to do.

some:

Sözü edilen nesnenin sayısı / miktarı bilinmediği veya belirtilmesinin gerekli görülmediği durumlarda, “bir miktar / birkaç” anlamlarında olumlu cümlelerde kullanılır.

  • When I went shopping yesterday, I bought some videos as well.
  • We need some milk if we want to make a dessert.

Dikkat!

“Some” ayrıca rica ve teklif belirten sorularda kullanılır.

  • Could I have some water, please?
  • Would you like to eat some fruit?
  • Why don’t you take some books home with you ?

any:

Olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır.

  • There isn’t any sugar left. Could you get some from the grocer’s?
  • He’s an only child. He hasn’t got any brothers or sisters.
  • We hardly caught any fish last weekend.
  • There nothing to do without any evidence.
  • Are there any foreign teachers in your school?
  • I’m going out. Do you need any groceries from the shop?

Dikkat!

“any” olumlu cümlelerde “herhangi bir” anlamında kullanılır. Bu durumunda niceleyici değildir.

  • Any kind of music is OK with me.
  • You can borrow any of those books on the table.

enough:

Olumlu ve olumsuz cümlelerde “yeterince” anlamında kullanılır.

  • I would like to say for dinner but I don’t have enough time.
  • There were enough candles to give one to each child.

2 /3 (two thirds) / 50 % (fifty percent) of… :

  • Two thirds of the money is mine.
  • Two-thirds of the students failed the test.
  • Get the money back from him and half of it is yours.
  • Only fifty-percent of the students handed in their compositions.

Dikkat!

Ne zaman “of” kullanılmalı?

” a lot of, lots of, a couple of, plenty of, a number of, a great deal of, a small / large amount of” ifadelerinde bahsi geçen isim ister belirli ister belirsiz olsun “of” kullanılır. Çünkü “of” bu ifadelerin bir parçasıdır.

  • I’ve read a lot of novels.
  • I’ve read a lot of those novels.

Diğer niceliyicilerde eğer belirli bir grup ögeden bahsediliyorsa “of” eklenir, genel olarak niceleme yapılıyorsa eklenmez.

  • Most people enjoy watching TV. (Genel olarak insanların çoğu …)
  • Most of the people in the town are against his. (Bu şehirdeki insanların çoğu… )

YDS konu anlatımları kapsamında hazırladığımız Quantifiers yazımızda, niceleyiciler konusunu ele aldık. Quantifiers konusunu örneklerle destekleyerek açıklamaya çalıştık. Umarız ki yazdıklarımızın size yardımı dokunur. Sayfamızın YDS kategorisinden YDS ile ilgili diğer yazılarımıza ulaşabilirsiniz. En kısa zamanda hedeflediğiniz YDS skorunu elde etmeniz dileğiyle…