Daha önce Conditionals konusunu ele almıştık. Bu defa ise bu konuyu daha detaylandıracak ve YDS’de karşımıza çıkacağı şekliyle ele alacağız. Bu sebeple bu yazımızın başlığını YDS Conditionals şeklinde atmayı uygun bulduk. Hazırsanız YDS’de karşınıza çıkabilecek dil bilgisi konularını anlattığımız yazı serimizde bu defa Conditionals konusuna yakından bakalım!
Şart cümleciklerini, gerçekleşmesi bir şarta bağlı olan durumları anlattığımız cümlelerde söz konusu şartı ifade ederken kullanırız. İfade etmek istediğimiz şartın zamanı ve gerçekleşip gerçekleşmemesinin mümkün olup olmamasına göre farklı zaman kipleri ile cümle oluştururuz. Ve bu özelliklerine göre de farklı başlıklar altında inceleriz:
Bu tür cümleler “if” olan bir yan cümlecik ile bir temel cümleden oluşur.
- If you see him, tell him to get in touch with me.
- If I see him, I will give him your message.
1- Zero Conditional
Yukarıda sözünü ettiğimiz şart cümleciklerinin sınıflandırılmasında birinci, ikinci, üçüncü (first, second, third …) tip cümlecikler ifadesi kullanılır. Bazı kaynaklarda sıfır ve birinci (zero, the first) tip şart cümlecikleri aynı başlık altında ele alınırken bazılarında ise farklı gruplar olarak kabul edilmektedir. Biz burada ikincisini tercih ederek farklı başlıklar altında inceleyeceğiz.
Her zaman geçerli olan durumların ifade edilmesinde kullanılan bu cümle yapısında “if + present simple” yan cümleciği ve yine “Present Simple” kurgulu bir temel cümle bulunur.
- If you heat water to 100 degrees, it boils.
- If I don’t eat breakfast, I feel tense and nervous till lunchtime.
Bu tür cümlelerde if’in anlamının “when / whenever” ile aynı olduğu söylenebilir, çünkü sadece belirli bir zaman ile sınırlı olmayıp “when” kullanırsak anlamda bir değişme olmaz.
- When you heat the water to 100 degrees, it boils. (Suyu 100 dereceye kadar ne zaman ısıtırsanız aynı şey olur, yani kaynar.)
- When I don’t eat breakfast, I feel tense and nervous till lunchtime. (Kahvaltı yapmadığım zamanlarda, öğle yemeğine kadar kendimi gergin hissederim.)
Diğer cümlelerde olduğu gibi yan cümlecikle temel cümleciğin yerleri değişebilir. Ancak yan cümlecik başta olursa, kendisinden sonra bir virgül getirilmesi gerekir.
- Water boils if you heat it to 100 degrees.
- I feel tense and nervous till lunchtime, if I don’t eat breakfast.
2- The First Conditional
Birinci tip diyebileceğimiz bu cümleler “if + present simple” yan cümleciği ile “will / won’t future” temel cümlesinden oluşur ve gelecekte gerçekleşme(me)si bir şarta bağlı olan durumları ifade etmede kullanılırlar.
- If we win this game, we will play the final.
- If you go to bed late, you will be tired tomorrow.
- I will drop by in the afternoon if I have some free time.
- We will go on aholiday if we save enough money.
Eğer sonuç cümlesi bir kesinlik ifade etmiyor, sadece ihtimal söz konusu ise “will” yerine “might” kullanılır.
- We will go on a holiday if we save enough money. (It is possible that we will go on holiday if we save some money.)
- If we save enough money, we might go on a holiday. (It is possible that we will go on holiday if we save some money.)
Temel cümle emir kipinde bir cümle de olabilir.
- If you are cold, put on your jumper.
- If you want to lose weight, cut down on fat and sweet.
- If you can’t do it yourself, ask for help from the others.
- If you leave the house, remember to check all of the windows.
Olumsuz şart cümleciklerinde “if” yerine “unless” kullanılır. Bu durumda “unless” zaten olumsuzluk içerdiğinden ayrıca bir olumsuzluk eki getirilmez.
- If it doesn’t rain, we will have a barbecue in the garden. / Unless it rains, we will have a barbecue in the garden.
- I will have to send you out if you don’t stop making noise. / I will have to send you out unless you stop making noise.
- If he doesn’t arrive in ten minutes, we’ll go without him. / Unless he arrives in ten minutes, we’ll go without him.
If’in içinde bulunduğu yan cümlecik sadece present simple değil diğer present yapılardan (Present Continuous, Present Perfect, Present Continuous) birisi veya bir modal verb (can) de olabilir.
- If he’s still waiting outside, tell him to come in.
- If you’ve finished with your work, why don’t you join us?
- If she’s been cleaning the house all day, she must be exhausted.
- If I can’t do it myself, I will definitely ask for help.
Temel cümle de bir modal verb ile kurulmuş olabilir.
- If she’s been cleaning the house all day, she must be exhausted.
- If he saves enough money, he might renew his car.
- If we score a goal in the first half, we can win the match.
- If anything goes wrong, you should inform us immediately.
3- The Second Conditional
İkinci tip şart cümlecikleri yine içinde bulunan zamanda (present time) ancak hayali veya gerçekleşmesi mümkün olmayan veya gerçekleşme olasılığı çok uzak olan durumları ifade etmede kullanılır. Cümle yapısı “if + past simple” yan cümleciği ile “would / could” kurgulu temel cümleden oluşur.
- If I had time, I would come over to help you. (This means, I don’t have time, so I can’t come over to help you.)
Gördüğünüz gibi işin gerçeği vaktinin olmaması ve yardıma gelemeyecek olmasıdır. Bunu ifade ederken “vaktim olsaydı yardıma gelirdim” şeklinde söylenmiştir.
- He would get the job if he could speak English. (He will not get the job because he can’t speak English.)
- If any of us had driving licence, we could rent a car. (We can’t rent a car because none of us has a driving licence.)
If yan cümleciklerinde, tekil şahıslardan sonra (I, she, he, it) “was” yerine “were” tercih edilir. Hatta “senin yerinde olsaydım” anlamına gelen “If I were you …” kalıp olarak yerleşmiştir.
- If I were the Prime Minister, I would lower the taxes.
- He would offer a solution if he were here.
- We could build a snowman if there were enough snow.
- If I were you, I wouldn’t spend so much time playing computer games.
- My mum would make us pie if she weren’t busy.
4- The Third Conditional
Bu tip şart cümlecikleri tamamen geçmiş ile ilgili olup değiştirilmesi mümkün olmayan, gerçek dışı durumların ifade edilmesinde kullanılır. Şart belirten yan cümlecik “if + past perfect” yapısında iken, temel cümle “would / could have + V3” şeklindedir.
- If I had known your phone number, I could have called you.(This means I didn’t have your phone number, so I couldn’t call you. It’s too late.) / Burada, telefon numarasını bilmediği için kendisini arayamadığını ifade etmek için “Telefon numaranı bilseydim seni arardım” cümlesi kullanılmış olup, geçmiş ile ilgili bu durumda yapılacak bir şey yoktur.
- If you had informed us, we would have booked a table for you. (You didn’t inform us, and we didn’t book a table for you.)
- If he hadn’t stayed up so late, he wouldn’t have overslept in the morning. (He overslept in the morning because he stayed up too late.)
- If the coach had done the correct substitutions, we might have won the match. (The coach didn’t do correct substitutions and so we didn’t / couldn’t win.)
5- Wish
“… isterdim” anlamına gelen bu fiil ikinci ve üçüncü tip şart cümlecikleri gibi kullanılır. İçinde bulunulan zamanla ilgili gerçekleşmesi güç olan veya mümkün olmayan istekleri ifade etmek için 2. tip şart cümlecikleri gibi; geçmişte yapılmış veya yapılmamış bir şeyden dolayı pişmanlık belirtmek için de 3. tip şart cümlecikleri gibi kullanılırlar.
- I wish I were taller.
- I wish I didn’t have to look after my baby sister.
- I wish I hadn’t eaten so much ice-cream. I feel sick now.
- I wish you had been with us last night. We had a great time.
YDS konu anlatımları kapsamında hazırladığımız Conditionals yazımızda, Şart Cümlecikleri konusunu ele aldık. Conditionals konusunu örneklerle destekleyerek açıklamaya çalıştık. Umarız ki yazdıklarımızın size yardımı dokunur. Sayfamızın YDS kategorisinden YDS ile ilgili diğer yazılarımıza ulaşabilirsiniz. En kısa zamanda hedeflediğiniz YDS skorunu elde etmeniz dileğiyle…