YDS’de toplam 80 soru var ve bu 80 sorunun yaklaşık 9-10 tanesi doğrudan bağlaçlarla ilgili. Ayrıca YDS bağlaçlar konusunun, cümle tamamlama sorularından tutun da çeviri sorularına ve paragraf sorularına kadar pek çok bölümde karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. Biz bağlaçlar için YDS’nin kalbi diyoruz. Bu konuyu iyi bildiğinizde aşağı yukarı 20-25 soru cepte diyebiliriz. Bu da yaklaşık 30 puan eder, azımsanmayacak bir rakam değil mi?
Bağlaçlar, bir cümlenin anlamını tamamen değiştirebilecek güce sahip işlevsel söz öbekleridir. Bazısı zıtlık bildirir, bazısı paralellik, bazısı neden açıklarken bazısı ise sonuç bildirir. YDS’de karşımıza çıkan bağlacın anlamını ve kullanımını bilmek bizi doğru yanıta götürür. Çeviri sorularında karşımıza çıkan bağlacın anlamına göre doğru yanıtı buluruz.
Conjuctions (Bağlaçlar)
Conjuctions iki cümleyi ya da sözcük öbeklerini birbirine bağlayan yapılardır. Bağlaçları aralarında
- Time (Zaman)
- Cause and effect (Sebep- Sonuç)
- Purpose (Amaç)
- Expressing result (Sonuç bildirme)
- Addition (Ekleme)
- Concession and contrast (Zıtlık)
ifade eden bağlaçlar diye sınıflandırabiliriz. Bunlardan ilk olarak Time conjuctions yani Zaman Bağlaçlarına bakalım.
1. Zaman Bağlaçları
After: -dıktan sonra | before: -den önce | until:- e kadar | by the time: -e kadar |
when: -dığında | while as: o sıralarda | since:-den beri | just as: tam o anda -ırken / -dığında |
once: -ınca | the moment: -dığı anda / -er…-ermez | immediately: -den hemen sonra | now that: mademki |
the first time: ilk kez | the last time: son kez | no sooner… than: -er… -ermez | hardly/ scarcely… when: -maz |
Bu bağlaçlardan bazılarına kısaca bakacak olursak:
You will feel better after you take / you have taken the medication.
You felt better after you took / had taken the medication.
- When I got home, they sat lunch. (Eve geldiğimde, yemeğe başladılar.)
- When I got home, they had sat lunch. (Ben eve geldiğimde, zaten yemeğe başlamışlardı.)
- When I got home, they were sitting lunch. (Yemeğe başlıyorlardı.)
- When I see her, I will pass on your message. (Onu gördüğümde, mesajını ileteceğim.)
- When I have seen her, I will pass on your message. (Onu gördüğümde, mesajını ileteceğim.)
Now that
Present tenselerle kullanılır ve cümleye için anlamı verir. Mademki anlamını da yükleyebiliriz.
- Now that he is ill, let’s leave him alone. (Hasta olduğu için / Mademki hasta, onu yalnız bırakalım.)
- Now that you have come, we can work together. (Mademki geldiniz, birlikte çalışabiliriz.)
Since
Since’den sonra süreç değil, belli bir nokta kullanılır. Birthday, Christmas, last summer gibi. Cümle gelecekse past tense kullanılır.
- I haven’t seen her since last Christmas / since I graduated from school.
As soon as, once, the moment, immediately, the instant
Bu zaman sözcükleri, yardımcı cümle ile ana cümle (main clause) arasındaki zaman farkının çok az olduğu durumlarda kullanılır.
- As soon as / the moment / once / the instant / immediately the teacher came in, the students stood up.
- As soon as / the moment / once / the instant / immediately he arrives, we will start eating.
By the time- By
By the time’dan sonra cümle gelir.
By’dan sonra ise isim gelir.
- Take care of the baby by the time / I come / I have come.
- Take care of the baby by 16.
- They had done their homework by the time the teacher came.
Until /till
Kendisinden sonra noun (isim) veya clause (cümle) gelebilir.
- I waited until / till she came back.
- We will wait until / till Friday.
- I won’t forgive her until / till she apologizes.
Whenever, every time
Her ne zaman anlamına gelir.
- Whenever I see her, I talk to her. (Onu her gördüğümde konuşurum.)
- Every time I see her, I talk to her. (Onu her gördüğümde konuşurum.)
No sooner… than, hardly / scarcely … when
Bu bağlaçların ilk kısmı önce gerçekleşen, ikinci kısmı ise sonra gerçekleşen cümlenin önünde kullanılır. İki olay arasında zaman farkı çok azdır ama yine de ilk kısımdan sonra past perfect, ikinci kısımdan sonra da past simple tense kullanılır.
- She had no sooner gone to bed than she realized she hadn’t turned the lights off. (Tam yatmıştı ki ışığı söndürmediğini fark etti.)
Dikkat! Cümleye no sooner ile başlarsak, no sooner‘ın olduğu yerde devrik yapı kullanmamız gerekir.
- No sooner had she gone to bed than she realized she hadn’t turned the lights off.
Her iki örnekte de no sooner.. than yerine hardly … when yazılabilir.
As long as / so long as
Cümleye -dığı sürece, müddetçe anlamını verir.
- As long as I live, I won’t forget your kindness to me.
- So long as he lived, he never lied to anyone.
2. Sebep ve Sonuç Bildiren Bağlaçlar
Bu bağlaçlara bir göz atacak olursak:
a) Because, as, for, since, inasmuch as, seeing that, seeing as, on the grounds that.
Bu bağlaçlar sebep ifade edeb cümleyle beraber kullanılırlar. Ana cümleden önce kullanıldığında virgülle, ana cümleden sonra kullanıldığında virgülsüz kullanılır.
- Because he is old, he can’t run fast enough.
- As he is old, he can’t run fast enough.
- Since he is old, he can’t run fast enough.
- On the grounds that he is old, he can’t run fast enough.
aynı cümleleri şöyle de kurabiliriz:
He can’t run fast enough | as he is old. since he is old. inasmuch as he is old. because he is old. for he is old. on the grounds he is old. |
Bu örneklerden de anlıyoruz ki bağlacın bulunduğu cümle, main clause’dan sonra yazılınca virgül kullanılmaz. Önemli bir nokta da for, cümle başında (bağlaç olarak) kullanılmaz.
Mesela, “For he is ill, he hasn’t come to school” diyemeyiz.
He hasn’t come to school, for he is ill. demek zorundayız ve “for” dan önce virgül kullanmamız gerekir.
Yukarıdaki bağlaçlardan sonra cümle gelirken, aşağıdaki bağlaçlardan sonra ise noun (isim) ya da noun phrase (isim öbeği) gelir.
Because of On the grounds of Due to Thanks to As a result of As a consequence of Owing to |
- He came late for the class and missed the important points.
Because of his coming late, On the grounds of his coming late, Due to his coming late, As a result of his coming late, Owing to his coming late, | he missed the important points. |
Gördüğünüz gibi, bu bağlaçlardan sonra noun phrase geldi. Sadece thanks to burada kullanılmaz. Çünkü thanks to cümleye sayesinde anlamı verir ve olumlu bir bağlam gerektirir.
- Thanks to his courage and self-confidence, he succeeded in the interview.
- Thanks to the good weather, we spent a good weekend.
3. Sonuç Bildiren Bağlaçlar
As a result, therefore, because of this, accordingly, hence, thus, consequently, as a consequence of this, as a result of this gibi bağlaçlar, daha önce verdiğimiz bağlaçlardan kullanım olarak ayrılır. Şöyle ki bu bağlaçlar, bağımsız olarak kullanılır.
I didn’t wake up on time; | as a result, I missed the bus. therefore, I missed the bus. as a consequence of this, I missed the bus. thus, I missed the bus. hence, I missed the bus. |
veya
I didn’t wake up on time. | As a result, I missed the bus. Therefore, I missed the bus. Consequently, I missed the bus. Because of this, I missed the bus. Thus, I missed the bus. Hence, I missed the bus. As a consequence of this, I missed the bus. |
Yukarıda gördüğünüz gibi vaktinde kalkmamak cause (sebep), otobüsü kaçırmak effect (sonuç) anlamına gelmektedir.
Aynı cümleleri şu şekilde de yapabilirdik:
- Because I didn’t wake up on time, I missed the bus.
- Because of not waking up on time, I missed the bus.
- I didn’t wake up, therefore, I missed the bus.
Uyarı! Neden sonuç cümlelerini birbirine bağlarken so‘dan önce virgül kullanmalıyız.
- I didn’t wake up on time, so I missed the bus.
So… that, such … that
- It rained heavily. We decided to stay at home.
- It rained so heavily that we decided to stay at home.
veya
- It was such heavy rain that we stayed at home.
Yukarıdaki her iki cümle de neden-sonuç ifade etmektedir. Havanın aşırı yapmurlu olması neden, evde kalmaya karar vermek ise sonuç.
- The bag is so heavy that I can’t lift it.
- They are such respectful student that their teacher is pleased with them.
- It is such a heavy bag that I can’t lift it.
Uyarı! Gördüğünüz gibi, so‘dan sonra adjective & adverb (sıfat ve zarf) gelirken, such‘dan sonra (adjective)+ uncountable or plural noun ya da a/an adjective + noun gelir.
4. Amaç Bildiren Bağlaçlar
Bu bağlaçları kendisinden sonra noun / noun phrase, V1 ya da cümle gelen diye iki gruba ayırabiliriz.
Ana cümle + so that / in order that / for the purpose that + yan cümle |
Ana cümle + with the aim of / with a view to / for the purpose of + Ving |
Ana cümle + in order to / so as to + V1 |
He is working hard | so that in order that for the purpose that | he can afford his expenses. |
şeklinde yazdığımız gibi şu şekilde de yazabiliriz:
He is working hard | with the aim of for the purpose of with a view to | affording his expenses. |
aynı anlamı bir de şu şekilde verebiliriz:
He is working hard | in order to so as to to | afford his expenses. |
so that in order that | + özne | Present can will may should simple present | Past could would might should | + fiil |
- I got up early so that I could / would/ might / should catch the bus. (Past) (Otobüsü yakalamak için erken kalktım.)
- I always get up early so that I can / will / may / should catch the bus. (Present) (Ben her zaman otobüse yetişmek için erken kalkarım.)
5. Ekleme Bağlaçları
and: ve | both: hem…hem | not only but also: aynı zamanda da | moreover: dahası |
in addition to: -e ilaveten | furthermore: dahası | also: ayrıca, üstelik | besides: yanı sıra |
neither nor: ne ne de | either or: ya…ya | in addition: üstelik | as well as: ve de, yanı sıra |
Ekleme bağlaçlarını bir düşünceye ya da sözcük öbeğine anlam olarak paralel bir şeyler söyleyeceğimizde kullanırız. Olumsuz bir ifadeye paralel bir şey yine olumsuz, olumlu ifadeye paralel ifade ise olumlu şekilde devam eder. Hemen örnekleyelim:
- Mehmet is reliable. In addition, he is honest.
- Mehmet is cruel. In addition, he is lacking moral values.
- Mehmet is both reliable and honest.
- Mehmet is not only reliable but also honest.
- Mehmet is reliable. He is also honest.
- Mehmet is reliable. Also, he is honest.
- As well as being reliable, he is (also) honest.
- Mehmet is reliable. Besides, he is honest.
- Besides being reliable, he is (also) honest.
- In addition to being reliable, he is (also) honest.
- As well as being reliable, he is (also) honest.
- He is reliable. Moreover; / Furthermore, he is honest.
– Neither … nor ise olumsuz cümle ya da sözcüklerden sonra kullanılır. Olumsuzluk anlam olarak vardır.
- He is neither reliable nor honest. (Ne güvenilir, ne de dürüst.)
- He neither ate anything nor slept for a minute. (Ne bir şey yedi ne de bir dakikalığına olsun uyudu.)
- Neither Mehmet nor Ali is here.
- Nor his friends neither Mehmet is here.
- Both Mehmet and his friends are here.
- In addition to his friends, Mehmet is here.
- Besides his friends, Mehmet is here.
- Mehmet is here. In addition, his friends are here.
- Mehmet is here. Furthermore, his friends are here.
- Mehmet is here. Besides, his friends are here (too).
- Mehmet is here. Moreover, his friends are here.
Either…or ise ya…ya da anlamına gelir. Cümleye ikisinden biri anlamını verir. Hem olumlu hem de olumsuz cümlelerde kullanılır.
- We can either go now or wait till she comes. (Ya şimdi gidebiliriz ya da o gelinceye kadar bekleyebiliriz) ikisinden biri.
- We will either go bankrupt or become very rich. (Ya batacağız ya da çok zengin olacağız.)
Olumsuz cümlede de görelim:
- We won’t either go bankrupt or become very rich. (Ne batacağız ne de çok zengin olacağız.)
Dikkat!
1- In addition to‘dan sonra cümle gelir ama bir cümle gelmeden önce virgül kullanılmalıdır.
-He is a good singer, in addition, he is a good composer.(as well)
2-In addition to‘dan sonra isim ya da isim öbeği gelir.
-In addition to being a good singer, he is a good composer.
3-Besides‘tan sonra virgülle beraber cümle gelir.
-Mehmet is a teacher. Besides, his father is a teacher, too.
4-Besides’tan sonra isim ya da isim öbeği de gelebilir.
-Besides speaking English, he also speaks French.
5-Neither nor olumsuz anlama sahiptir.
6-Not only…but also, both…and, either…or daha çok olumlu cümlelerde kullanılır. Both and ise, her zaman çoğul fiil gerektirirken, diğerleri ikinci kısmın tekil ya da çoğul oluşuna bağlıdır. Hemen örneklendirelim:
-Not only Mehmet but also Ali is here.
-Not only Mehmet but also Ali and Ayşe are here.
6. Zıtlık Bildiren Bağlaçlar
Although: -e rağmen | though: -e rağmen | even though: -e rağmen |
while: -e rağmen, oysa | whereas: -e rağmen, oysa | however: ancak |
nevertheless: yine de | yet: ancak | no matter: ne olursa olsun |
however: ancak | in spite of: -e karşın | despite: -e rağmen |
much as: ise de | even so: öyle olsa bile |
Şimdi, zıtlık bildiren bu bağlaçları nasıl kullandığımıza bakalım.
- Although / Even though / Though the sun was shining, it wasn’t very warm.
- It wasn’t very warm though / although / even though the sun was shining.
- The sun was shining. It wasn’t very warm, though.
- While he sings well, his style is not appreciated by the music authorities.
- Some of the studies show positive results, whereas / while others do not.
- She studies hard; however, she can’t pass her exams.
- She studies hard, yet she can’t pass her exams.
- She does her best to pass her exams; nevertheless / nonetheless, she can’t succeed.
- They don’t last long no matter how careful you are.
- Call me when you get there, no matter what the time is.
- No matter how hard I try, I never manage to lose any weight.
- However boring it is, I will finish reading it.
Much as
Although ile aynı anlamdadır.
- Much as he studied hard, he failed. (Çok çalışmasına rağmen, başarısız oldu.)
Aşağıdaki bağlaçlar ise, direk zıtlık (direct opposition) dediğimiz durumlarda kullanılan bağlaçlardır.
In contrast | in contrast to | on the other hand | on the contrary |
while | however | whereas |
While, However
Bu bağlaçlar tam zıtlık bildirir. In contrast to‘dan sonra isim, in contrast‘tan sonra ise cümle gelir. Ama, virgül ile kullanılır. Yahut in contrast iki cümlenin arasında da kullanılabilir. ÖRneklere bakalım:
- I like speaking English, while / whereas my wife hates it.
veya,
- I like drinking coke; however, my wife hates it.
- I like drinking coke; in contrast, my wife hates it.
veya;
- In contrast to my wife, I like drinking cola.
- Ahmet is very generous. In contrast, his brother is very mean.
- While Ahmet is very generous, his brother is very mean.
- I don’t like coke. My wife, in contrast, likes it very much.
On the contrary
On the contrary zıtlık bildirir. Cümleye aksine anlamı verir.
- I find his books quite boring. He, on the contrary, finds them quite exciting.
On the other hand
Bu bağlaç da zıtlık bildirir ama in contrast ve diğerleri kadar keskin bir zıtlık belirtmeyebilir. On the other hand, olayın diğer bir boyutunu ifade ederken kullanılır.
- The English language consists of many words in Latin. On the other hand, it has a unique style when compared to other languages. (İngilizce dili birçok Latin kelimeden meydana gelir. Öbür yandan diğer dillerle kıyaslandığında, kendine özgü bir stili de vardır.)
- Conjunctions are difficult to learn. On the other hand, it is not so difficult to learn when you pay enough attention.
YDS Bağlaçlar yazımızda, YDS’de sıklıkla çıkan bağlaçları ele aldık. YDS bağlaçlar konusunu örneklerle desteklemeye çalıştık. Yukarıda bahsettiğimiz bağlaçları öğrendiğinizde, YDS puanınızın en az 20-30 puan fark ettiğini göreceksiniz. Umarız ki yazdıklarımızın size yardımı dokunur. Sayfamızın YDS kategorisinden YDS ile ilgili diğer yazılarımıza ulaşabilirsiniz. Bağlaçlar için Benim Hocam Yayıncılık’tan Hakkı Şahin hocanın Bağlaçlar video serisini izleyebilirsiniz. Dilerseniz K4 English’ten Hilal Hoca’nın YDS ve YDT için Adverbial Clauses video serisine de göz atabilirsiniz. En kısa zamanda hedeflediğiniz YDS skorunu elde etmeniz dileğiyle…
teşekkür ederim anlatımınız için
Rica ederiz, faydalı olmasına sevindik. Başarılar diliyoruz.