Bu yazımızda sizlere Would konu anlatımı yapacağız. Would yapısının pek çok kullanımı var, bu dersimizde bu kullanımların hepsine teker teker sırayla ve anlamlarıyla birlikte bakalım:
1. Eskiden yaptığımız tekrarlı eylemler ve alışkanlıklar için kullanılır.
- When I was in İzmir, I would go fishing very often. → Ben İzmir’deyken çok sık balık tutmaya giderdim.
- My mom would sing to me when I was child. → Ben çocukken annem bana şarkı söylerdi.
2. Would + like = want anlamında kullanılır. Farklı anlamlar vermek için “like” yerine love / hate / prefer ifadeleri de kullanılabilir.
- I would like to have a glass of water. → Bir bardak su istiyorum.
- What would you like to have? → Ne almak isterdiniz?
- We would love to hear you sing. → Senin şarkı söylediğini duymayı çok isterdik.
- I’d hate to cause a problem. → Sorun çıkarmaktan nefret ederdim.
3. “If” ile birlikte varsayım cümlelerinde kullanılır.
- If I were you, I wouldn’t buy that car. It’s too expensive. → Senin yerinde olsaydım, o arabayı almazdım. O çok pahalı.
- Would you go and talk to her if you were in my shoes? → Sen benim yerimde olsaydın, gidip onunla konuşur muydun?
4. Rica cümlelerinde başa getirilip soru yaparak kullanılır.
- Would you pass the salt, please? → Tuzu uzatır mısın, lütfen?
- Would you take another cup of coffee? → Bir fincan daha kahve alır mıydınız?
5. “will” in geçmişi olarak kullanılır (future in the past).
- He would be here at five o’clock. → Saat beşte burada olacaktı.
- When I was young, I thought I would be really tall. → Ben gençken, çok uzun olacağımı düşünürdüm.
6. Would + rather veya prefer, “tercih etmek” anlamında kullanılır.
- I would rather stay at home. → Evde kalmayı tercih ederim.
- I’d prefer not to give you my name. → Sana ismimi vermemeyi tercih ederim.
- Would prefer ile rather than, would rather ile than kullanılır.
- Would prefer’dan sonra “to” kullanılır.
- I’d prefer to eat at home rather than go to the restaurant. → Restorana gitmektense evde yemeyi tercih ederim.
- I would rather eat at home than go to the restaurant. → Restora gitmektense evde yemeyi tercih ederim.
7. “Reported speech” lerde kullanılır.
- ‘I will pay for the food,’ said Tom. → ‘Yemeği ben ödeyeceğim’ dedi Tom.
- Tom said that he would pay for the food. → Tom, yemeği ödeyeceğini söyledi.
Konuyu pekiştirmek adına örnek cümlelerimize bakalım:
- I knew my sister would be famous one day. → Kız kardeşimin bir gün meşhur olacağını biliyordum.
- She said that she would help me. → Bana yardım edeceğini söyledi.
- We would play together when we were children. → Biz çocukken birlikte oynardık.
- If you asked me I’d say you were crazy. → Bana sorsaydın, senin çılgın olduğunu söylerdim.
- I would rather come with you. → Seninle gelmeyi tercih ederim.
‘Would Konu Anlatımı’ yazımız bu şekildeydi. Would Konu Anlatımı ile ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Herkese iyi çalışmalar diliyoruz.
I would hate to cause problem.’i (Sorun çıkarmaktan nefret ederDİM) şeklinde çevirmişsiniz. Doğrusu would like’ta olduğu gibi (SORUN ÇIKARMAKTAN NEFRET EDERİM) olmayacakmıydı. Would like veya would hate hangi zamana vurgu yapar. Şimdiki zaman? Geniş zaman ? Yada varsa dğer zamanlara? TEŞEKKÜRLER.
Merhabalar, bağlama uygun olarak “ederim” şeklinde “geniş zaman” da da çekimleyebiliriz. Bununla birlikte kimi zaman daha kibar olmak amacıyla kullandığımız bir zaman kayması durumu var burada. Onun dışında “would like/ would hate” yapıları bulundukları bağlama göre “geniş zaman” yahut “geçmiş zaman” anlamına sahip olabilirler. Bu sebeple, çevirinin yanlış olduğunu söyleyemeyiz. İlginiz için teşekkürler, umarım sorunuz için açıklayıcı olmuştur. Sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz. 🍀