Bu yazımızda When, while, as, just as konusunu ele alacağız. Bu konuyu iyi bir şekilde anlayabilmeniz için daha önce anlattığımız Past Tense ve Past Continuous Tense konularını biliyor olmanız gerekiyor.
When ve While’ın kullanımı şu iki formül ile açıklanabilir.
when + Simple Past Tense
- When I saw her, she was studying. / Onu gördüğümde ders çalışıyordu.
Bu cümlede iki zamanı bir arada görüyoruz. Past Continuous Tense konusunu aktarırken tek başına kullanılamayacağını ve past tense in ona eşlik edeceğini ifade etmiştik. Burada da Past Tense ve Past Continuous Tense birlikte kullanılmış.
When bağlacını cümlenin başında kullanabileceğiniz gibi yer değiştirerek cümlenin ortasında da kullanabilirsiniz. Yukarıda verdiğimiz örneği şu şekilde de ifade edebiliriz:
- She was studying when I saw her. / Onu gördüğümde ders çalışıyordu.
Gördüğünüz gibi anlamda hiçbir değişiklik yok ancak when bağlacını cümlenin ortasına aldığımız için virgüle ihtiyacımız kalmadı.
Yukarıdaki verdiğimiz formülden de anlayacağınız üzere Simple Past Tense ile genellikle when kullanıyoruz.
when / while + Past Continuous Tense
- When / While I was running, I hurt my ankle. / Ben koşarken bileğimi incittim.
Past Continuous Tense ile hem when, hem de while kullanabiliyoruz. when ve while’ın anlamlarına bakacak olursak:
When → -dığında, -dığı zaman
While → -iken demektir.
Bu kalıplar;
- geçmişte devam eden bir eylem, başka bir eylem tarafından bölündüğünde,
- geçmişte aynı anda devam eden eylemleri anlatırken,
- yine geçmişte birbiri ardına yapılan eylemleri ifade ederken kullanılırlar.
Örnekler:
- I was eating lunch when you arrived. → Ben öğle yemeği yerken sen geldin.
Benim yemek yeme aktivitem devam ederken senin gelmenle benim yemek yeme işim bölündü. Dolayısıyla yukarıda belirttiğimiz 3 kullanım alanından 1 numaradaki ‘geçmişte devam eden bir eylem, başka bir eylem tarafından bölündüğünde’ kullanımına örnek vermiş olduk.
- I ate ice cream when I was on holiday. → Tatildeyken dondurma yedim.
Burada formülize etmediğimiz bir örnek vermek istedik. Anlaşılacağı üzere when bağlacı ile bağladığımız bu iki cümle de geçmişte olan bir olayı aktarıyor ve past tense ile kurulmuş.
- While I was working, you were sleeping. → Ben çalışırken sen uyuyordun.
Bu cümlemizde ise iki olay paralel olarak ilerliyor. Ben çalışıyorken sen uyuyorsun.
- When they opened the book, they checked the second page. → Kitabı açtıkları zaman ikinci sayfaya baktılar.
Yukarıdaki örneğimizde ise ardı ardına gerçekleşen iki olay var. Önce kitabı açıyorlar, sonra ikinci sayfaya bakıyorlar.
Örneklerden de anlaşıldığı üzere, past tense’in olduğu yere while gelemiyor. Sadece bunu aklınızda tutmanız dahi yeterli olacaktır.
As
- As I was going to work, I ran into an old friend. → İşe giderken eski bir arkadaşla karşılaştım.
As’i while gibi kullanıyoruz. Bu durumda diyebiliriz ki as, past continuous tense ile kullanılacak. Cümleye de tıpkı while gibi iken anlamı verecek. As’in gibi, olarak, çünkü, -dıkça gibi çeşitli anlamları da vardır ancak ardından past continuous tense ile kullanılmışsa as, iken anlamındadır ve while gibi kullanılmıştır diyeceğiz.
Just as:
- The baby-sitter came just as I was leaving home. → Tam ben evden çıkarken bebek bakıcısı geldi.
Just as de tıpkı as gibidir. Ancak burada as’i vurgulayarak ifade etmiş oluyoruz. Bu yapı, cümleye de tam… -iken anlamı verecektir.
Örnek Cümleler:
- While she was texting, the school bus arrived. → O mesaj yazarken okul otobüsü geldi.
- Nick broke his leg while he was running. → Nick koşarken bacağını kırdı.
- She was watching TV while she was having breakfast. → TV izlerken kahvaltı yapıyordu.
- My mum was driving when a policeman stopped her. → Polis onu durdurduğunda annem araba sürüyordu.
- When they left the school, the sun was shining. → Onlar okuldan ayrıldıklarında güneş parlıyordu.
‘When, While, As, Just as’ yazımız bu şekildeydi. Bu bağlaçlar ile ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Herkese iyi çalışmalar diliyoruz.
Animals in fast-flowing streams have to protect themselves from being swept away, — those in the still waters of a pond have tope with low levels of oxygen and the hazard of water freezing over in winter
Bosluga while gelecek ama neden as degil
“While” ve “as”, iki fikri veya eylemi birbirine bağlamak için kullanılabilen bağlaçlardır, ancak bunların farklı anlamları ve kullanımları vardır.
“While”, aynı anda meydana gelen iki eylem veya olay arasındaki karşıtlığı ifade etmek için kullanılır. Bir eylemin gerçekleştiği sırada başka bir eylemin de gerçekleştiğini öne sürer. Örneğin:
“While I was cooking dinner, my roommate was watching TV.” / Ben akşam yemeğini pişirirken oda arkadaşım televizyon izliyordu.
Bu cümle, konuşmacının akşam yemeği pişirdiğini ve oda arkadaşının aynı anda televizyon izlediğini gösteriyor.
“As”, aynı anda gerçekleşen iki eylem veya olay arasındaki ilişkiyi göstermek için kullanılır. İki eylemin aynı şekilde veya aynı anda gerçekleştiğini öne sürüyor. Örneğin:
“As I was cooking dinner, I listened to music.” / Akşam yemeği pişirirken müzik dinledim.
Bu cümle, konuşmacının akşam yemeği pişirirken müzik dinlediğini düşündürür. “As” kullanımı, bu iki eylemin aynı anda ve koordineli bir şekilde gerçekleştiğini gösterir.
Özetle, “while” aynı anda gerçekleşen iki eylem veya olay arasındaki zıtlığı veya farkı belirtirken, “as” aynı anda gerçekleşen iki eylem veya olay arasındaki bağlantıyı veya koordinasyonu önerir.
Umarım açıklayıcı olmuştur sorunuz için. Sağlıklı ve bol İngilizceli günler dileriz.🍀