25 Most Common Verbs
Bu yazımızda sizlerle 25 en yaygın fiili paylaşmak istedik. Peki ne işimize yarayacak bu 25 en yaygın İngilizce fiil derseniz, öncelikle bu fiiller sıklıkla kullanıldığından günlük hayatta kurduğunuz cümleleri bu fiillerle İngilizce olarak ifade edebileceksiniz. Böylelikle günlük hayatta kendi İngilizce cümlelerinizi kurabilip derdinizi ifade edebileceksiniz.
Bu en yaygın 25 fiili paylaşmamızın bir diğer sebebi de geniş zamanda ya da şimdiki zamanda cümleler kurmaya başladığınızda işinizi hızlandırıp kolaylaştırmak. Zaten zaman çekimlemesi yaparak cümle kurmak istediğinizde en çok ihtiyaç duyacağınız şeylerden birisi de fiil bilgisi olacaktır. Bu sebeple bunları öğrenmemiz bizim pek bir mühim.
Bu 25 fiilin hem Türkçe anlamını vereceğiz hem de her birini bir cümle içinde sizlere göstereceğiz. Cümlelerimizi de güvenilir bir kaynak olan Cambridge sözlüğünden seçtik ve bu cümlelerin başlangıç seviyesine uygun olmasına ve günlük hayatta da iş görecek cümleler olmasına özellikle dikkat ettik. Bu sebeple bu fiillerin anlamını bilseniz dahi örnek cümlelerimize göz atmanız yararınıza olacaktır.
Hadi o zaman öncelikle bu 25 en yaygın fiilin anlamlarıyla başlayalım işe:
- be → olmak
- have → sahip olmak
- do → yapmak
- say → söylemek
- get → almak, elde etmek
- make → yapmak
- go → gitmek
- know → bilmek
- take → almak
- see → görmek
- come → gelmek
- think → düşünmek
- look → bakmak
- want → istemek
- give → vermek
- use → kullanmak
- find → bulmak
- tell → anlatmak
- ask → sormak, istemek
- work → çalışmak
- seem → gibi görünmek
- feel → hissetmek
- try → denemek, çabalamak
- leave → terk etmek, ayrılmak, bırakmak
- call → aramak, çağırmak
Listeye baktığınızda yapmak anlamı veren iki fiil görmüş olabilirsiniz. Bir tane ‘yapmak’ anlamı veren kelime varken ikincisine ne gerek var diye düşünebilirsiniz. Ancak kendi dilimizde de aynı anlama gelen fakat kullanım alanları farklı olan pek çok kelime var biliyorsunuz.
Şimdi bu listede aynı anlama gelip ‘yapmak’ diye çevrilen do ve make fiillerine bakalım.
Make fiili de do fiili de yapmak anlamını veriyor ancak, daha çok fiziksel olarak yapılan eylemlerde do fiilini kullanılır. Yaptıktan sonra ortaya yeni bir şey çıktığında ise make fiili kullanılıyor. Make ve do fiilerinin ayrımını daha detaylı bir şekilde anlattığımız yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Şimdi bu en yaygın 25 fiilimizi cümle içinde görelim:
1. | He is rich. / I’m Andy. / Be quiet! | O zengin. / Ben Andy. / Sessiz ol! |
2. | They have a beautiful home. | Onlar güzel bir eve sahip. |
3. | What can I do for you? | Senin için ne yapabilirim? |
4. | I’ve got something to say to you. | Sana söyleyecek bir şeyim var. |
5. | He went to the shop to get some milk. | Biraz süt almak için dükkana gitti. |
6. | Do you want me to make some coffee? | Biraz kahve yapmamı ister misin? |
7. | We don’t go to the cinema very often these days. | Bu günlerde sinemaya pek sık gitmiyoruz. |
8. | I don’t know anything about this. | Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. |
9. | It’s raining. Take your umbrella when you go out. | Yağmur yağıyor. Dışarı çıkarken al. |
10. | Turn the light on so I can see. | Işığı aç ki görebileyim. |
11. | Are you coming with me? | Benimle geliyor musun? |
12. | I think it is important to learn English. | İngilizce öğrenmenin önemli olduğunu düşünüyorum. |
13. | Look at all these toys on the floor. | Yerdeki şu bütün oyuncaklara bak. |
14. | I want some chocolate. | Biraz çikolata istiyorum. |
15. | Can you give me a date for another appointment? | Başka bir randevu için bana tarih verebilir misin? |
16. | Please use the side entrance. | Lütfen yan girişi kullanın. |
17. | Researchers are hoping to find a cure for the disease. | Araştırmacılar hastalığa bir tedavi bulmayı umuyor. |
18. | Tell me about your holiday. | Bana tatilini anlat. |
19. | First, I’d like to ask you a few questions about your childhood? | Önce, çocukluğunuzla ilgili size birkaç soru sormak istiyorum. |
20. | What time do you start to work? | Çalışmaya saat kaçta başlarsın? |
21. | He’s 16, but he seems younger. | O 16 yaşında ama daha genç görünüyor. |
22. | I never feel safe when Richard is driving. | Richard araba sürerken kendimi hiç güvende hissetmiyorum. |
23. | I’m trying my best, but I just can’t do it. | Elimden geleni yapıyorum, ama yapamıyorum. |
24. | I’ll be leaving at five o’clock tomorrow. | Yarın saat beşte çıkacağım. |
25. | If I’m not home when you call, leave a message. | Aradığında evde olmazsam, bir mesaj bırak. |
‘25 Most Common Verbs’ yazımız bu şekildeydi. İngilizcede En Sık Kullanılan 25 Fiil ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Herkese iyi çalışmalar ve bol İngilizceli günler diliyoruz.