Conjuctions

Bu yazımızda İngilizcede iki cümleyi birbirine bağlarken kullandığımız bağlaçları ele alacağız. Çok sayıda bağlaç olduğundan biz bu yazımıda temel olarak kullanılan and, but, because, so bağlaçlarına bakacağız. Hazırsanız başlayalım:

And: Aynı doğrultuda olan cümleleri birleştirmek için kullanılır. 

  • She is clever and honest. / O akıllı ve dürüst.

Kişinin akıllı olması da dürüst olması da olumlu iki özellik olduğundan aynı doğrultuda olduğunu anlıyoruz. Bu sebeple de ve anlamına gelen ‘and’ bağlacını kullanıyoruz.

  • They talk fast and loud. / Onlar hızlı ve yüksek sesli konuşur.

Bu iki özellikse olumsuz olarak düşünülebilir. Bir insanın hem hızlı hem de yüksek sesle konuşması rahatsız edicidir. Ancak her ikisi aynı doğrultuda olup olumsuz özellik bildirdiğinden yine ‘and’ bağlacını kullanırız.

  • He and Mike went to school. / O ve Mike okula gitti.

Bu cümle de ise iki özneyi aynı doğrultuda olduğu için ‘and’ bağlacı ile birleştirdik

Daha fazla örnekle konuya açıklık getirelim:

  • My bike is old. It is slow. 

Benim bisikletim eski. O yavaş. Bisikletimin eski ve yavaş olması özelliklerinin paralel olduğunu düşünebiliriz. Çünkü bu iki özellik de olumsuz anlama sahiptir ve aynı doğrultudadır. Dolayısıyla bu iki cümle and bağlacı ile bağlanacaktır.  

My bike is old and slow.

  • Jane works today. Mary works today.

Mary bugün çalışıyor. Jane bugün çalışıyor. cümlelerini bağlayalım:

Jane and Mary work today.

  • My son is two. Your son is two.

Benim oğlum iki yaşında. Senin oğlun iki yaşında. Her ikisi de aynı yaşta.

My son and your son are two.

En önemli ve en sık kullanılan dört bağlaca bakacaktık. Bir tanesini tamamladık, ikincisi olan but ile devam edelim:

But: Birbiriyle zıt cümleleri birleştirmek için kullanılır.

  • She is clever but dishonest. / Akıllı ama sahtekar.

Bu cümlede kişinin akıllı olması olumlu özellik ama dürüst olmayışı olumsuz bir özellik. Dolayısıyla bu iki özellik arasında bir zıtlık söz konusu. Zıtlık olduğunda iki cümleyi birbirine ‘ama’ anlamı veren ‘but’ bağlacı ile bağlarız.

  • They slow but loud. / Yavaş ama yüksek sesle konuşuyorlar. 

Onların yavaş konuşması olumlu bir özellik ancak yüksek sesle konuşmaları olumsuz bir özelliktir. Bu sebeple bu iki özellik arasında bir zıtlık söz konusu olduğundan bu iki cümleyi but bağlacı ile bağlarız.

  • He went to school but Mike didn’t. / O okula gitti ama Mike gitmedi. 

O okula gitti cümlesi olumlu bir cümle ama Mike gitmedi cümlesi olumsuz cümledir. Buradan iki cümlenin birbirine zıt olduğunu görüyoruz. Bu sebeple cümlelerden biri olumlu, biri olumsuz olduğundan bu iki cümle birbirine but bağlacı ile bağlanır. 

Daha fazla örnekle konuya açıklık getirelim:

  • My bike is old. It is fast.

Benim bisikletim eski. O hızlı. Bisikletimin eski oluşu olumsuz bir özellikken hızlı oluşu olumlu bir özelliktir. Bu sebeple iki cümle arasında bir zıtlık vardır. Bu zıtlıktan dolayı bu iki cümle birbirine zıtlık bağlacı olan but ile bağlanır.

My bike is old but fast.

  • Jane works today. Mary doesn’t work today.

Jane bugün çalışıyor. Mary çalışmıyor. Bu cümlelerden biri olumlu, diğeri olumsuzdur. Bu sebepten zıtlık bağlacı olan but kullanılır.

Jane works today but Mary doesn’t. 

  • My son is two. Your son is three.

Benim oğlum iki yaşında. Senin oğlun üç yaşında. Dolayısıyla aynı yaşta değiller. Bu yüzden iki cümleyi but ile bağlayacağız.

My son is two but your son is three.

Şimdi de üçüncü bağlacımız olan because a geçelim:

Because: Kendisinden önce gelen cümlenin nedenini açıklamak için kullanılır.

  • He can’t come with you because he has to study. 

 O seninle gelemez, çünkü çalışması gerekiyor. 

Cümleye çünkü anlamı veren because kensinden önce gelen cümlenin sebebini açıkladı bize. 

  • We aren’t drinking water because we aren’t thirsty.

Su içmiyoruz çünkü susamadık. 

İkinci cümlemizde su içmeyişimizin nedenini açıkladık.

  • You can’t come into class because you’re late.

Sınıfa gelemezsin çünkü geç kaldın. 

Seni sınıfa almayışımın nedeni belli: geç kaldın. Sebep bildiren bir cümleyle devam ettiğinden bağlaç olarak because tercih edildi.

Daha fazla örnekle konuya açıklık getirelim:

  • I want to call my mum. I missed her.

Annemi aramak istiyorum. Onu özledim. İkinci cümle birinci cümlenin nedenini bildirdiğinden because bağlacını kullanacağız.

I want to call my mum because I missed her.

  • Don’t touch the oven. It’s hot.

Fırına dokunma. O sıcak.  Yine ikinci cümle birinci cümlenin nedenini bildirdiğinden because bağlacını kullanacağız.

Don’t touch the oven because it’s hot.

  • He sleeps. He is tired.

O uyuyor. O yorgun.  İkinci cümle onun uyuyuşunun nedenini bildirdiğinden because bağlacını kullanacağız.

He sleeps because he is tired.

Dördüncü ve sonun bağlacımız olan so ya bakalım:

So: Bir şeyinden sonucundan önce kullanırız. Bu bağlaç cümleye bu yüzden anlamı verir. 

  • I am very hungry so I will eat two burgers.

Çok açım, bu yüzden iki tane hamburger yiyeceğim. 

  • It was very cold yesterday and I didn’t wear my coat so I got cold.

Dün hava çok soğuktu ve ben montumu giymedim. Bu yüzden soğuk algınlığı geçirdim.

  • Ali didn’t study hard so he failed his exam.

Ali sıkı çalışmadı bu yüzden sınavında başarısız oldu.

Daha fazla örnekle konuya açıklık getirelim:

  • I have  a toothache. I must see a dentist. 

Dişim ağrıyor. Doktora görünmeliyim.

I have a toothache so I must see a dentist.

  • It’s raining. You should take your umbrella with you.

Yağmur yağıyor. Şemsiyeni yanına almalısın.

It’s raining so you should take your umbrella with you.

Yağmur yağıyor bu yüzden şemsiyeni yanına almalısın.

  • She didn’t invite me. I didn’t go to her birthday party.

Beni davet etmedi. Onun doğum günü partisine gitmedim.

 She didn’t invite me so I didn’t go to her birthday party.

Beni davet etmedi bu yüzden onun doğum günü partisine gitmedim.

‘Conjuctions’ yazımız bu şekildeydi. İngilizce Bağlaçlar konusu ile ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Herkese iyi çalışmalar diliyoruz.