Bu yazımızda Comparatives Adjectives yani Kıyaslama Sıfatlarını sizlere aktaracağız. Konuya başlamadan önce sıfatları hatırlayalım, sıfatlar isimleri niteleyen kelimelerdir. Örneğin büyük araba dediğimizde büyük, arabayı nitelemiştir ve sıfattır. Kırmızı araba dediğimizde araba hakkında bilgi verdiğinden ve arabayı nitelediğinden kırmızı kelimesi de bir sıfattır.

İngilizcede sıfatları tek heceli (big, hot, cold), çok heceli (expensive, crowded) ve düzensiz (little, good, bad) olmak üzere üç gruba ayırabiliriz.

İki şeyi sahip oldukları nitelikler bakımından sıfatlar aracılığıyla karşılaştırırken “comparative” yapılarını kullanıyoruz.

Tek heceli sıfatlarda yapılan karşılaştırmalarda, 

X + to be + ad -er + than + Y formülünü kullanabiliriz.

  • Erzurum is colder than Antalya. → Erzurum Antalya’dan daha soğuktur.

Tek heceli olup soğuk anlamına gelen cold sıfatını comparative yani kıyaslama durumunda kullanmak istediğimizde sonuna -er takısını ekliyoruz. Cümledeki than ise tıpkı Türkçedeki gibi cümleye -den, -dan anlamı veriyor. Örnek cümlemize bakarak formüle açıklık getirecek olursa: X = Erzurum, Y = Antalya olmuş oluyor.

Tek heceli sıfatta ortadaki harf sesli ise -er getirirken son harf tekrar eder.

  • hot → hotter big → bigger thin → thinner

sıcak / daha sıcak büyük / daha büyük ince / daha ince

Sessiz harf + y ile biten sıfatlarda “y” düşer yerine “ier” getirilir.

  • busy → busier noisy → noisier dry → drier

meşgul / daha meşgul gürültülü / daha gürültülü kuru / daha kuru

Sonu “e” ile biten sıfatlara sadece “r” eklenir.

  • wide → wider huge → huger rude → ruder

geniş / daha geniş iri / daha iri kaba / daha kaba

Çok heceli sıfatlarda yapılan karşılaştırmalarda,

X + to be + more adj + adj + than + Y formülünü kullanabiliriz.

  • Istanbul is more expensive than Eskişehir. → İstanbul Eskişehir’den daha pahalıdır.

Düzensiz sıfatlar yukarıdaki kurala bağlı kalmaksızın tamamen farklı bir kelimeye dönüşürler.

  • good → better bad → worse far → further

iyi → daha iyi kötü → daha kötü uzak → daha uzak

  • little → less many → more much → more

az → daha az fazla→ daha fazla fazla → daha fazla (sayılamayanlarda)

Örnekler:

  • Susan’s room is smaller than my room. → Susan’ın odası benim odamdan daha küçük.
  • The blue car is nicer than the white car. → Mavi araba beyaz arabadan daha iyi.
  • This book is more boring than that one. → Bu kitap şundan daha sıkıcı.
  • Her shirt is darker than her jeans. → Onun gömleği kot pantolonundan daha koyu.
  • Sarah’s hair isn’t longer than my hair. → Sarah’nın saçı benim saçımdan daha uzun değil.

‘Comparatives’ yazımız bu şekildeydi. Kıyaslama konusu ile ilgili anlayamadığınız herhangi bir nokta varsa, yorumlara yazmanız yeterli olacaktır. Yorumlara bıraktığınız soruları yanıtlayarak konuyu daha iyi kavramanıza katkıda bulunmaktan mutluluk duyarız. Bir sonraki yazımız olan Superlatives konusunda görüşmek üzere. Herkese iyi çalışmalar diliyoruz.